ANASAYFA SİTEDE ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE İLETİŞİM

BİLGİLENDİRME:

Elbette altta ki isimlerin hepsini bir tutmuyoruz. Reddiye ve tenkit edilenleri bir kategori altında topladığımız için böyle uygun gördük.

HABER ARA


Gelişmiş Arama

GALERY

EN ÇOK OKUNANLAR

SİTEMİZE ZİYARETLER!

       
DİNİMİZİN EHL-İ KİTABA BAKIŞ AÇISI

DİNİMİZİN EHL-İ KİTABA BAKIŞ AÇISI

Tarih 21 Haziran 2017, 10:10 Editör Yönetici

DİNİMİZİN EHL-İ KİTABA BAKIŞ AÇISI



Yahudi ve Hırıstıyanlarda iman esaslarında ittifak olması mümkün değildir. Böyle bir şey olsaydı Kuran, Yahudi Ve Hırıstıyanları imana davet etmezdi. Kuran-ı Kerim, Yahudi ve Hırıstıyanların küfre düştüğünü pek çok yerde yerde açıkça ifade etmiştir.

İslâm Tevhid dinidir, Hıristiyanlık ise Teslis dinidir. Hıristiyanlar Hz. İsa (a.s.)’ı Tanrı, Allah'ın oğlu olarak kabul ediyor. Yahudiler de Hz. Üzeyr (a.s.)’a Allah'ın oğludur diyor. Tevhid ve Teslis kesinlikle birbiriyle bağdaşmayan iki zıt inançtır. Tevhid ile Teslis'i bir görmek büyük apaçık bir sapıklıktır. Ayrıca onlar tanrı gökte derler, Müslümanlar ise Allah'ın mekândan münezzeh olduğuna inanırlar.

Onlar melekleri kız gibi görürler, Müslümanlar ise, meleklerde erkeklik dişilik olmadığına inanırlar.

Müslümanlar, Allah’ın gönderdiği bütün kitapların Allah tarafından indirildiğine iman ederler. Dolayısıyla, Tevrat ve İncil de gönderdiğine iman ederler. Lakin bu kitapların orijinal ilahî metinleri ve nüshaları kaybolmuş, sonradan insanlar tarafından tahrif edilmiştir. Musevîler ve Hıristiyanlar ise Allah'ın insanlığa Kur'ân-ı Kerim adıyla kutsal bir kitap göndermiş olduğuna iman etmezler; Kur'ân-ı Kerim'in hak kitap olduğunu kabul etmezler; Kur'ân-ı Kerim'in düzmece olduğunu iddia ederler.

Müslümanlar bütün Peygamberlere, dolayısıyla Hz. Musa (a.s.)’a ve Hz. İsa (a.s)’a da iman ederler. Yahudiler ve Hıristiyanlar ise Hz. Muhammed (s.a.v.)’e iman etmezler, yani Hz. Peygamber (s.a.v.)’in peygamberliğini kabul etmezler. Aynı şekilde Yahudî ve Hıristiyanlar İslâmiyet’in de hak din olduğunu kabul etmezler, aksine inkar ederler.

Müslümanlığa göre ve Allah katında geçerli olan tek din, son din İslamiyet’tir. Allah’ın gönderdiği bütün semavi dinlerin ortak adı, “islam” ise de, semavi dinlerin bu sıfatla tesmiyesi, bugünkü şekliyle onların hidayet dini olduğu hakkını vermez. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz geldikten ve ona Kur'ân-ı Kerim verildikten sonra diğer dinlerin ve kitapların hükmü yürürlükten kaldırılmıştır. Bu yüzden Hz. Peygamber (s.a.v.), Tevrat ve İncil okumayı da Müslümanlar yasaklamış, “onlarda ki bilgileri ne kabul edin, ne inkar edin” diye de uyarıda bulunmuştur. O halde, Kur'ân-ı Kerim’deki "Allah katında din İslâm'dır" ayetinde kasdedilen, bütün semavi dinler değil, son din İslamiyet’tir.

 

Ehl i Kitap’la İlgili Bazı Ayetler

“Kim Allah’a ve Rasul’üne iman etmezse, bilsin ki, biz kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır.” (Fetih, 13).

Yahudiler, “Üzeyr Allah’ın oğludur” , dediler. Hırıstiyanlar ise, “İsa Mesih Allah’ın oğludur”, dediler. Bu onların ağızlarıyla söyledikleri (câhilce) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkar etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar! (Tevbe, 30).

“Şüphesiz, ehli kitaptan küfredelerle (iman etmeyenlerle) müşrikler, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler.” (Beyyine, 6).

“Andolsun, “Allah, Meryemoğlu Mesih’tir” diyenler (Hırıstiyanlar) kesinlikle kafir oldu. Oysa Mesih şöyle demişti: “Ey İsrailoğulları! Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin. Kim Allah’a ortak koşarsa artık Allah ona cenneti muhakkak haram kılmıştır. Onun barınağı da ateştir. Zalimler için hiç bir yardımcı yoktur.” (Maide 72).

"Allah, üçün üçüncüsüdür" diyenler (Hırıstiyanlar) elbette kâfir olmuşlardır. Oysa tek ilahtan başka ilah yoktur. Eğer söylediklerinden vazgeçmezlerse, elbette onlardan inkâr edenlere acı bir azap dokunacaktır.” (Maide 73).

“Andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen, onlar yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun. Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Peygamberi) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Böyle iken içlerinden bir takımı bile bile gerçeği gizlerler.” (Bakara, 145, 146).

“De ki: "Ey kitap ehli! Gerçeği görüp bildiğiniz hâlde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir." (Ali İmran, 99).

“Kendilerine Kitaptan bir nasip verilmiş olanları görmüyor musun? Onlar sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yoldan sapmanızı istiyorlar.” (Nisa, 44).

“Seninle tartışmaya girişirlerse de ki, "Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim ettim." Kendilerine kitap verilenlere ve ümmîlere de ki: "Siz de İslâm’ı kabul ettiniz mi?" Eğer İslâm’a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse sana düşen şey ancak tebliğ etmektir. Allah kullarını hakkıyla görendir.” (Al-i İmran 20).

“…Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. (Ey Muhammed!) De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ben, yer ve göklerin hükümranlığı kendisine ait olan Allah’ın hepinize gönderdiği peygamberiyim. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O, diriltir ve öldürür. O halde Allah’a ve onun sözlerine inanan Rasülüne, o ümmi peygambere iman edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.” (A'raf,157-158).

SONUÇ

Dinimizde iman esası olarak kabul edilen, emredilen, yasaklanan ve haber verilen şeylerin tamamını kabul etmek imanın gereğidir. İman etmek özet olarak kelime-i şehadette toplanmıştır. Bu bağlamda iman, Allah’ın Kur’an’da ve Rasülü’nün sünnetinde emir, yasak, haber ve iman esası olarak belirttiği bütün umdelere inanmaktır.

Yahudilik ve Hırıstıyanlık tahrif olmuş dinler olduğu için Allah Son Din İslam'ı göndermiştir.

İslam inancına göre, imanla dünyadan ayrılan herkes cennete gidecektir. Günahkar müminler ise, Allah’ın lütfuyla affedilmezlerse, cehennemde cezalarını çektikten sonra cennete gireceklerdir. İman esaslarını, farzları ya da haramları kabul etmemek kişiyi dinden çıkarır. Böyle bir kimse tövbe etmeden ölürse cennete giremez. Hz. İsa veya Hz. Musa döneminde kendilerine iman edenler elbet mümin olarak cennete gideceklerdir. Fakat İslamiyet’le birklikte geçmiş bütün dinler yürürlükten kaldırılmıştır. Kuran-ı Kerim’in haber verdiğine göre, Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in gönderilişinden itibaren herkes onun risaletine inanmak zorundadır. Ona inanmayanlar Yüce Kitabımız’da kafirler olarak nitelenmektedir. Kafirler ise cennete giremezler.

(Yazının 1.sayfasındaki birkaç paragraf’ta başka yerden istifade edilmiştir)

20.06.2017

Dr. Ahmet GELİŞGEN

Bu haber 3034 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit




DR. AHMET GELİŞGEN

MİSYONER MESAJLARINA DİKKAT!.

MİSYONER MESAJLARINA DİKKAT!. MİSYONER MESAJLARINA DİKKAT!.

Ahmet Gelişgen Hoca Diyanet'e Geri Dönüşü - Takdiri İlahi

Ahmet Gelişgen Hoca Diyanet'e Geri Dönüşü - Takdiri İlahi Gelişgen hoca kendisine birçok haksızlıkların yapıldığı kuruma geri döndü..

(c) 2014 - 2016 Bu web sitemizle biz kesinlikle bir inanca ve kişilere saldırı yapmıyoruz. Bu tamamen inandığımız değerlere, inanca saldıran bir zihniyeti deşifre ve bilgilendirme amacıyla, kaynak ve yorumlara dayalı özgür ifadenin savunulduğu bir web sitesidir. Olmamasını düşündüğünüz sayfa ve nedenlerini bize göndermeniz halinde, değerlendirip gerekli işlemi yapacağımızıda buradan bildiririz. Kaynak göstermek şartıyla alıntılar yapılabilinir! Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine yazılan faydalı yazılar..
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Alt Yapy: MyDesign