Nizamiye Medreselerine adım adım...
Biz Kuran ve Sünnet ışığında ehli sünnet alimlerimizin görüş ve beyanlarına da yer vererek delilleri ile reddiyeler ve ilmi çalışmalar yapmaktayız. Kendi görüşlerimiz değil, ehli sünnetin görüşlerini kaynaklı olarak vermekteyiz, aksi bir delil getirildiğinde gerekeni yapmaklada mükellefiz. Bu da dinimizin iyiliĞİ emret, kötülükten sakındır emrinin bir getirisidir.
Osmanlı'nın yıkılışında etkin rol oynayan sahte din adamlarının günümüz dünyasına yansımasını deşifredir bu site.. Hepsinin ortak birleştiği noktalardan biri ise; Ehli Sünnet ve Tasavvuf Düşmanlığı.. Sitemizde isim açtığımız bazı kişiler, kasıtlı olarak ehli sünnete saldırırken, bazılarıda kendi heva ve nefislerinin hilesiyle yanlış fetva vererek din kardeşlerimize zehir saçmaktadır..
Aynı zamanda Şiilik hakkında bilgilere yer vermekteyiz. www.irangercegi.com
Şiiler; Bidat, küfür ve şirk ehli olarak üçe ayrılır... Sitemizde hepsinden örnekleri bulabilirsiniz. Biz değerlerimizi çarpıtmaya çalışan ve hakaret edenlere karşıyız..
Görüntülü olarak delillleri ile görebileceğiniz gibi şia mezhebinin genel görüşü olarak Hz. Ali (ra) efendimiz dışında ki halifelere Hz. Ebu Bekir (ra), Hz. Ömer (ra), Hz. Osman (ra) efendilerimize ve Hz. Aişe (ra) annemize ve diğer birçok büyük sahabe efendilerimize çirkin hakaretlerde bulunup onları haşa kafir sayarak, kendileri kafir olmaktadır.
İslam alimlerimiz Hristiyanların nasıl ki Hz. İsa'yı (as) aşırı giderek İlahlık isnad ederek dinden çıtıkları gibi, şiilerinden Hz. Ali (ra) efendimizi aşırı giderek yücelterek dinden çıktıklarını söylemektedirler.
İngilizler, Müslümanların elinden Kur’an-ı Kerimi almaya yani onları Kur’andan uzaklaştırmaya yemin etmişlerdi. Müslümanları Kur’andan uzaklaştırmak için atılacak ilk adım da Müslümanları Peygamberinden uzaklaştırmaktı. Bunu yapabilmek için de Peygambere götüren bağları kopartmak gerekiyordu.
Kur’an ile Sünnetin arasını ayırma çalışmaları zaten bu amacın açık bir göstergesidir.
Bu bağlardan bir tanesi de Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in vekili olup O’nun yaşadığı gibi yaşamaya çalışan “canlı örnek” mesabesindeki Allah dostlarıydı.
Allah dostlarını işgal ettikleri her yerde (Türkiyede şapka kanunu, inkılap gibi dünyada ise farklı farklı) çeşitli bahanelerle astılar, kestiler.
Ancak baktılar ki, asılmakla kesilmekle bitmiyorlar. “bunları astık kestik bitiremedik” bile diyorlardı.
Ne yapalım diye çok düşünmediler. Çünkü başlarında dünyayı Deccal’e hazırlayan Şeytan var. Allah’a isyan eden şeytan “ancak ihlaslıları”saptıramayacağını bildiği için öncelikle ihlasın ortadan kaldırılması gerektiğini de biliyordu.
Ordusuna “Allah dostlarını karalama ve gözden düşürme” çalışmasının yapılması talimatını verdi.
İngilizler, Araplar arasında Vehhabiliğin tohumlarını Ümmeti tefrikaya sürüklemenin yanında bu amaçla da atmış oldular.
Silah zoru ile insanlar arasında yayılan Vehhabiliğin ilk hedefinin “tevhid” örtüsü altında tarikat, tasavvuf ve Allah dostlarına saldırmak olduğunu görüyoruz.
Bunu yaparken de “İslami” esaslara yani Kur’an ve hadisi istismar ediyorlar.. Ayetleri ve hadisleri kendi kafalarına göre tevil edip, amaçlarına uygun yorumluyorlar. Öyle ki, Putperest Ebu Cehiller hakkında inen ayetleri bile hiç utanmadan sıkılmadan Müslümanlar için yorumlayabiliyorlar.
Tasavvufa ait şeyleri dinde yeri olmayan, bidat ve hatta şirkle itham ediyorlar.
Asıp bitiremedikleri Allah dostlarını bu şekilde Müslümanların nazarında itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
Alıntı
***
Şii gerçeklerini anlatan bir başka siteden alıntı olarak şunlarıda söyleyebiliriz;
İran Ortadoğuda şii yayılmacılığı ile Güçlü bir devlet kurmak istemekte. Irak'ı ABD sayesinde bertaraf ettikten sonraki hedef asla ABD veya Yahudi değildir. İLK hedefleri Türkiye'dir. Suriye ayaklanması İran için Süpriz olmuş bunu bastırmak için Alimleri dahi Nasibilerin çocuklarına acımayın fetvaları vermiştir.
Bu tür sitelerimiz Türkiye için bir uyandırma projesidir.
Yavuz Sultan Selim han bu durumu çok iyi tahkik etmiş. En büyük Tehlikenin Tarihinde 1 kafirle savaşı olmayan ama hergün müslüman kesen Şii'lerden geleceğini anlamıs ve Safevi devletini tarihten silmiştir.
İran'ın ise bundanda bir hıncı olup Türkiye için son derece tehlikeli bir düşmandır. Asla Ehli Kıble demezler. Nasibiler (ehli sünnet) katli onların alimlerince vaciptir. ( bunu hakkında video paylaşılacak)
Bugün İran'da Sahabeye bariz küfr edenlere raslarsınız. Ömer deyin peşine küfür ederler. Bizler ölmeden evvel yaşamımız Allah için ise bunları önlemekte bizlere farzdır. Rasulullah (s.a.v) bize bunu emretmiştir. Derdimiz Din derdidir. VE bu uğurda nasip olursa şehit olmaktır. İçimizdeki fitneyi söndürmedende yardım kesinlikle gelmeyecektir. Fitnenin baş müsebbiblerini hergün sizlere açıklıyoruz.
Allah rızası için destek veriniz ve ev halkınıza anlatınız.
Tüm derdimiz site ve face vasıtasıyla bunları duyurmaktır. Sakın Sünni Müslümanların yenik gözüktüğüne bakmayın. 1 kıvılcım çok şeylere gebe olacaktır. Allah Teala o kıvılcımı körükleyecek sahipler bize mutlaka ihsan edecektir.
***
Web sitemizin bu alanda hizmet eden başka bir web sitesi ile bir bağı kesinlikte yoktur. Ancak uygun gördüğümüz yazıları alıntı yapabiliriz.
Bu sayfa 29557 defa görüntülenmiştir.
