ANASAYFA SİTEDE ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE İLETİŞİM

BİLGİLENDİRME:

Elbette altta ki isimlerin hepsini bir tutmuyoruz. Reddiye ve tenkit edilenleri bir kategori altında topladığımız için böyle uygun gördük.

HABER ARA


Gelişmiş Arama

GALERY

EN ÇOK OKUNANLAR

SİTEMİZE ZİYARETLER!

       
MÎZÂN:

MÎZÂN: "KIYAMET GÜNÜ AMELLERİN TARTILMASI"

Tarih 20 Aralyk 2017, 09:48 Editör Yönetici

MÎZÂN: "KIYAMET GÜNÜ AMELLERİN TARTILMASI"

MÎZÂN: “KIYAMET GÜNÜ AMELLERİN TARTILMASI[1]

Mîzan”, adalet, mikdar, denge, ölçü ya da bir şeyin ağırlığını ölçen alet (terazi) anlamlarına gelmektedir. Çoğulu, “mevâzîn”dir.[2] Türevleriyle birlikte Kur’an-ı Kerim’de farklı anlamlarda kullanılmıştır.[3] Hukukta “mîzan”, mecâzî olarak hak ve adaleti sembolize eder. Bu bakımdan mîzan, insanlar arasında adaletin tesis edilmesi anlamını da ifade eder.[4]

İslâm itikadına göre mîzan, kıyamet gününde amel defterlerinin dağıtılmasından sonra[5] iyi ve kötü amellerin tartılarak, sahiplerine gösterilmek üzere uygulanacak olan ilâhî adalet ölçütüdür. Kur’ân-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde belirtildiğine göre mîzan haktır, kıyamet gününde ameller Allah’ın dilediği şekilde tartılacaktır. Bunun gerçek mahiyetini ancak Allah bilir.[6]

Kur’an-ı Kerim amellerin tartılmasından şöyle bahseder:

Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.[7]

Diğer bir âyet-i kerimede ise (sevap) tartısı ağır gelen kimselerin, hoşnut olacakları bir hayat içerisinde olacakları, tartısı hafif gelen kimselerin ise varacakları yerlerinin cehennem olacağı haber verilmektedir.[8]

Ömürlerini inkâr ve sapıklık içerisinde geçirmeleri dolayısıyla kâfirlerin ve münafıkların amelleri tartılmayacaktır. Zira onlar, cehennemde ebediyen kalacaklardır. Bunun aksine bazı mü’minler de hesaba çekilmeden cennete gireceklerdir. Bazı kaynaklarda, Allah katındaki yüce değerleri nedeniyle Peygamberler için de mîzan’ın olmayacağı belirtilmektedir. Buna göre mîzan, alimlerin çoğuna göre günahkâr mü’minler için olacaktır.[9]

Hadis-i şeriflerde de kıyamet gününde amellerin tartılacağı hakikatine işaret edilmiştir. Şöyle ki:

Bir hadis-i şerifte, “Temizlik imanın yarısıdır. ‘Elhamdülillah’ (diye zikretmek), mîzan’ı doldurur…” buyurulmaktadır.[10] Diğer bir hadis-i şerifte de “Allah Tela’ya sevimli gelen iki kelime vardır ki onlar, lisanda hafif, mizan’da ise ağırdırlar. (O kelimeler),Sübhanellahi ve bi-hamdih’, ‘Sübhânellahilazîmdir” buyurulmuştur.[11]  

Tirmizi, İbn Mace, Ahmed b. Hanbel, İbn Hibban ve Hâkim’in rivayetinde gelen makbul hadis-i şerifte de kulun “Kelime-i şehadet”inin ve okuduğu “Besmele”nin konulduğu terazinin kefesinin, diğer amellerin konulduğu kefe’den ağır basacağı bildirilmiştir.[12]

Bu hadis-i şeriften hareketle İslam alimleri, amellerin tartıldığı terazinin iki kefesinin bulunduğunu ifade etmişlerdir. Mu’tezile, her konuda olduğu gibi, kıyamet günü amellerin tartılması, sırat köprüsü ve şefaat gibi gerçekleri de akla uymadığı gerekçesiyle reddetmiştir.[13]

Özetleyecek olursak, kıyamet günü amellerin tartılmasından sonra, sevabı günahından ağır gelenler cenneti, günahı sevabından ağır gelenler cehennemi hak edeceklerdir.[14] Sevabı günahına eşit gelenler ise, cennetle cehennem arasında bekleme yeri olan “Ârâf”a sevk edileceklerdir. Ârafa sevkedilenler, bir süre burada kaldıktan sonra Cenab-ı Hakkın hususi bir imtihanından sonra cennete alınacaklardır. Ârâf, cennetle cehennem arasında, perde ve burç mahiyetinde bir yerdir.[15]  

Amellerin tartılmasından sonra ise insanlar, cennete geçit yolu olarak cehennem üzerinde kurulan “Sırat Köprüsü”ne vurulacaklardır. İnsan, dünyadaki ameline göre bu köprüden ya hızla geçip cennete ulaşacak ya da -Allah muhafaza- ayağı kayıp alttaki cehenneme düşecektir.[16] Hadis-i şeriflerde haber verildiğine göre, Sırat Köprüsü’nden geçebilenlerin hızı ise, her insanın ameline göre şimşek hızı, rüzgâr hızı, atlı hızı, koşan insan, deve yürüyüşü veya normal insan yürüyüşü olarak değişkenlik arz edecektir.[17] Bundan sonra da cennete ulaşamayan günahkârların cehennemden kurtuluşu için “şefaat” başlayacaktır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), diğer peygamberler, melekler, alimler, veliler, şehitler ve küçük yaşta vefat eden masum çocuklarla, şefaat yetkisi verilen diğer mü’minler, şefaat ettikleri büyük günah sahiplerinin cehennemden kurtuluşuna vesile olacaklardır.[18] İlk şefaat, mahşer günündedir. Hesapsız cennete girmek için veya cennetliklerin derecesinin artırılması için de şefaat söz konusudur.[19] Kâfirlere ve münafıklara ise şefaat fayda vermeyecektir; esasen onlar hakkında şefaat izni de verilmeyecektir.[20] (İmanın sahih ve kabule şayan olması için gerekli şartlar için bkz. http://www.ahmetgelisgen.com/Makale-Detay.aspx?ID=35#2172 ).

Cenâb-ı Hakk (c.c.) bizlere, hesapsız olarak cenneti hak edebilmeyi ve Sırat’tan emniyetle geçerek cennete ulaşabilmeyi ve başta Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) olmak üzere, şefaat ehlinin şefaatlerine nâil olabilmeyi nasip ve müyesser eylesin. Amin!

19.12.2017

Dr. Ahmet GELİŞGEN

www.ahmetgelisgen.com

 



[1] DİYK Uzmanlığımız sırasında, 2006 yılında DİB tarafından istenen takvim yazımızın genişletilmesi suretiyle hazırlanmıştır.

[2] Kurtûbî, el-Câmi’, XVII/168; Fîrûzâbâdî, el-Kâmûsu’l-Muhît, IV/275.

[3] Bkz. Râğıb, Müfredât, s. 522.

[4] Râğıb, Müfredât, s. 522. Bkz. Hadîd, 57/25; Pezdevî, Usûlü’d-Dîn, s. 163; Ali Arslan Aydın, İslâm’da İman ve Esasları, s. 291.

[5] Mustafa Said Han-Muhyiddin Deyb Mestû, el-Akîdetü’l-İslâmiyye, s. 436.

[6] A’râf, 7/8, 9; Tahâvî, Akâid, s. 12; Pezdevî, Usûlü’d-Dîn, s. 163; Mustafa Said Han-Muhyiddin Deyb Mestû, el-Akîdetü’l-İslâmiyye, s. 438.

[7] Enbiya, 21/47.

[8] Kâri’a,101/6-11.

[9] Kehf, 18/103-105; Ali Arslan Aydın, İslâm’da İman ve Esasları, s. 293.

[10] Müslim, Taharet, 1; Tirmizi, Deavât, 85; 86; Nesâi, Zekat, 1; Dârimi, Vudû, 2; Ahmed, IV/260, V/342, 343, 365, 370, 372.

[11] Buhari, Tevhid, 58.

[12] Tirmizi, İman, 17; İbn Mace, Zühd, 35; Ahmed, II/213; Hâkim, I/47, H. No: 9; İbn Hibban, H. No: 2524. (Tirmizi, hadisin, hasen-garib olduğunu söylemiştir., Tirmizi, V/25).

[13] Pezdevî, Usûlü’d-Dîn, s. 163, 164; Teftâzânî, Şerhu’l-Makâsıd, III/369; Ebu’l-Izz Ali b. Ali, Şerhu’l-Akîdeti’t-Tahâviyye, II/639; Gölcük-Toprak, Kelam, s. 389.

[14] Kâri’a,101/6-11; Mustafa Said Han-Muhyiddin Deyb Mestû, el-Akîdetü’l-İslâmiyye, s. 437.

[15] A’râf, 7/46-49; Mustafa Said Han-Muhyiddin Deyb Mestû, el-Akîdetü’l-İslâmiyye, s. 437.

[16] Meryem, 19/71, 72; Pezdevî, Usûlü’d-Dîn, s. 163, 164; Mustafa Said Han-Muhyiddin Deyb Mestû, el-Akîdetü’l-İslâmiyye, s. 437; Gölcük-Toprak, Kelam, 392-394.

[17] İbn Kesir, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, III/132-134.

[18] İbn Kesir, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, III/134. Bkz. Bakara, 2/255; Yûnus, 11/3; Enbiya, 21/28; Tâ-hâ, 20/109; Necm, 53/26; Ebu Davud, Sünnet, 21; İbn Mace, Zühd, 37; Tirmizi, Kıyamet, 11; Ahmed, III/213; Gölcük-Toprak, Kelam, s. 388.

[19] Ali Arslan Aydın, İslam’da İman Esasları, s. 294; Gölcük-Toprak, Kelam, s. 388, 389.

[20] En’am, 6/70; Müddessir, 74/48.

Bu haber 1389 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit




DR. AHMET GELİŞGEN

MİSYONER MESAJLARINA DİKKAT!.

MİSYONER MESAJLARINA DİKKAT!. MİSYONER MESAJLARINA DİKKAT!.

Ahmet Gelişgen Hoca Diyanet'e Geri Dönüşü - Takdiri İlahi

Ahmet Gelişgen Hoca Diyanet'e Geri Dönüşü - Takdiri İlahi Gelişgen hoca kendisine birçok haksızlıkların yapıldığı kuruma geri döndü..

(c) 2014 - 2016 Bu web sitemizle biz kesinlikle bir inanca ve kişilere saldırı yapmıyoruz. Bu tamamen inandığımız değerlere, inanca saldıran bir zihniyeti deşifre ve bilgilendirme amacıyla, kaynak ve yorumlara dayalı özgür ifadenin savunulduğu bir web sitesidir. Olmamasını düşündüğünüz sayfa ve nedenlerini bize göndermeniz halinde, değerlendirip gerekli işlemi yapacağımızıda buradan bildiririz. Kaynak göstermek şartıyla alıntılar yapılabilinir! Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine yazılan faydalı yazılar..
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Alt Yapy: MyDesign