"HÜVE'L-BÂKÎ" HAKKINDA...
HÜVE’L-BÂKÎ (هو الباقى)[1]
Osmanlılardan günümüze kadar, kabirlerin baş ucuna dikilen taşlara yazılması adet haline gelen ve Allah’ın ebediliğini dile getiren bir ifadedir. “Ölümsüz ve ebedî olan sadece O’dur anlamına gelir.” İfadede yer alan “O” anlamındaki “hüve” kelimesi, Allah hakkında kullanılmıştır.
Allah’ın güzel isimlerinden olan “bâkî” kelimesi ise, sonu olmayan anlamına gelir. Allah’ın zâtî sıfatlarından “bekâ” sıfatı da aynı anlamadır. Kuşkusuz, Allah’ın varlığının bir başlangıcı olmadığı gibi, sonu da yoktur. Çünkü bekâ sıfatı, başlangıcı olmamak anlamına gelen kıdem sıfatının zorunlu bir sonucudur. Kıdemi sabit olanın bekası da vacip olur. Bu durum, başlangıcı olmaması dolayısıyla Allah’ın, yaratılan değil yaratan olduğu sonucunu da beraberinde getirir.
Yukarıdaki anlamıyla “hüve’l-bâkî”, bir yandan insan için ölümün kaçınılmazlığını, ölüm karşısında onun çaresizliğini ve dünyada işlenen her türlü amelden dolayı ahirette herkesin sorgulanacağını ifade ederken, diğer yandan da Allah’ın ebedililiğine ve varlıklar üzerindeki egemenliğine işaret etmektedir. “Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ve şer ile deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz” (Enbiyâ, 21/35) ve “yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâkî kalacaktır” (Rahmân, 55/26-27) âyetleriyle Kur’an, bu hususa ışık tutmaktadır.
“Hüve’l-bâkî” ifadesi ile aynı zamanda, “veren de O’dur, alan da O’dur, O’ndan geldik, O’na döneceğiz” gerçeğiyle, ölü yakınlarının tesellisi de amaçlanmaktadır.
16.12.2017
Dr. Ahmet GELİŞGEN
[1] 2006 yılında DİB tarafından istenen takvim yazımızdır.
Bu haber 1790 defa okunmuştur.