Bildiğiniz gibi şefaate iman meselesinde Kur’an’daki kafirler için inen ayetleri genele hamledip diğer ayetleri ele almadan şefaati inkar eden ve “şefaat inancı tembelleştirir” gibi gerekçe sunan bir zihniyet var. (ŞEFAAT AYET İLE SABİTTİR OKUMAK İÇİN TIKLAYIN)
İşte bunların içinde bulundukları hali deşifre eden bir çalışma:
ŞEFAAT TEMBELLEŞTİRİR DİYORLAR AMA…
Şefaat tembelleştirir diyen zihniyetin içinde bulunduğu zavallı hali görebiliyorsunuz değil mi? Bunlar sünnet adına ne varsa inkar ediyorlar, sünnetleri uygulamada kabul etmiyorlar. Bunlar namazın 5 vakit mi üç vakit mi olduğunu tartışıyorlar. Bunlar mubarek geceleri kabul etmiyorlar. Bunlar Kur’an’ı yüzüne bakarak okumaktan sevap olmayacağını söylüyorlar. Bunlar Allah’ın adını anmakla sevap kazanılmayacağını söylüyorlar…
Geriye ne kaldı?
Yani bunlar ne yapıyor? 5 vakit ile üç vakit arası farzlar, yılda bir oruç, para varsa hac…
Resulüllah geceleri ayakları şişene kadar namaz kılardı, sahabe boş vakit bulunca hemen zikre koşardı, nafile namaza koşardı. Hatta günlük maişetini kazanan pazarı terkederdi ve hemen ibadete koşardı.
Aynı şekilde şefaate iman eden bunun yanında Kur’an ve sünnet bütünlüğünü muhafaza eden kesim de elinden geldiği kadar Allah’ın zikrine koşuyor, namazlarını sünnetleriyle kılıyor, nafile ibadetlere önem veriyor, Kur’an okuyor, Kur’an ilimlerini okuyor…
Bu anlayışı hayatın her alanına yayan Osmanlı dünyaya hakim oluyor. Geçmişte bir çok önemli icadı bu imana sahip Müslümanlar buluyor.
Şefaate iman eden bu anlayış tembel(!) oluyor, inkar edenler ise çalışkan, aktif(!)
İşte bunların haline kargalar bile güler. Azıcık aklı olan Müslüman bunların çelişkilerini çok rahat farkeder.
Anlaşılan o ki bir tabaka içi boşaltılmış böyle bir İslam istiyor, iddialar ne kadar ahmakça ve Kur’an’a aykırı da olsa kabul ediyor.
Bu haber 2567 defa okunmuştur.