ANASAYFA SİTEDE ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE İLETİŞİM

BİLGİLENDİRME:

Elbette altta ki isimlerin hepsini bir tutmuyoruz. Reddiye ve tenkit edilenleri bir kategori altında topladığımız için böyle uygun gördük.

HABER ARA


Gelişmiş Arama

GALERY

EN ÇOK OKUNANLAR

SİTEMİZE ZİYARETLER!

       
Tekbir Sesinden Rahatsız bir İlahiyat Dekanı: Ali Köse

Tekbir Sesinden Rahatsız bir İlahiyat Dekanı: Ali Köse

Tarih 18 Temmuz 2020, 11:29 Editör Yönetici

Modernist görüşleri ile bilinen Ali Köse'nin devlet kanallarında ki yeni zırvaları..




Zekeriya Beyaz’a Rahmet Okutan Marmara Üniv. İlâh. Fak. Dekanı Ali Köse'nin “Demokrasi Sesini Tekbîre Tercîhi”

Dekan Bey hâzır bulunduğu bir tv programında: “İnsanlar 15 Temmuz’da din için sokağa çıkmadılar, demokrasi için çıktılar, bu yüzden tekbîr sesi demokrasi sesini bastırmamalı” demiş. Tabî ki yalan söylemiş, zîrâ insanlar o gece vatan için, din için sokaklara çıktılar. Çünkü darbeyi Mossad ve CIA’in Fetö’ye yaptırdığını anladılar. Dinlerarası diyalog gibi bir şirk, memleketimizde yayılmasın diye canlarını seve seve fedâ ettiler.

Özellikle İsmâilağa ve Menzil’e müntesîb binlerce insanın o gece Vatan Caddesi’nde, Saraçhâne’de ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde bulunması ve bâzısının şehîd olması, çıkanların dînî bir şuurla çıktıklarını ortaya koymaktadır.

Bu memlekette yapılan bunca darbede Müslümanlar askere karşı çıkıp bir iç savaşa sebebiyet vermemişken sâdece bu dârbede ortaya çıkmaları da diğer darbeleri siyâsî görüp bu darbenin ise vatanın işgâli ve dînimizi tahrîf gâyesiyle yapıldığını fark ettikleri içindir.

Bu noktada özellikle beyân etmeliyiz ki; Ülkücü gençler tarafından kullanılan "Yâ Allâh! Bismillâh! Allâh-u Ekber..." zikirleri Dekan Bey’i çok rahatsız etmiş, oysa bu zikirler, Allâh’ımızın en büyük olduğunu ifâde eden mukaddes kelimelerdir.

Bu zikirlerin dînî bir sembol olması, ayrıca sokaklara çıkanların birçoğunun abdest alıp çıkması, yine böylece şehîd olmak için çıkmış olması, hedeflerinin din ve vatan olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Zâten demokrasi niyetiyle çıkanın şehîd olmayacağı hadîs-i şerîflerde sâbittir. Nitekim hadîs-i şerîf’te "Her kim Allâh’ın dâvâsı en yüce olsun diye savaşırsa, ancak o kişi Allah yolundadır" (el-Buhârî, es-Sahîh, rakam: 123, 1/36; rakam: 2810, 4/20; rakam: 3126, 4/86; rakam: 7458, 9/136) buyurulmuş olması bu hakîkati nâtıktır. Demokrasinin ise Allâh’ın dâvâsı ile bir alâkası yoktur.

Nitekim başka bir konuşmasında “Roma’nın, Mekke’den daha güvenli olduğunu” söyleyerek: “Bu güvenli Belde’ye yemîn ederim” (et-Tîn Sûresi 95/3) âyetini de inkâr etmiş olmaktadır.

Dolayısıyla insanların din için çıkmalarından ve tekbir getirmelerinden rahatsız olduğunu ifâde eden bir dekan, ilâhiyat gibi dînî bir kurumun başına asla yakışmamaktadır.

Allâh’ın tekbîri her şeyin üstündedir. Zâten tekbîr; Allâh’ın en büyük olduğunu ifâde etmektedir. Tekbir sesinin demokrasinin sesinden üstün olmaması gerektiğini söyleyen bir ilâhiyatçı, Allâh-u Ekber’in mânâsını inkâr etmiş olmaktadır.

Dolayısıyla bu gibi adamlar Müslüman halkımızın vergileriyle çalışan devlet kanallarında boy göstermemelidir ve bulundukları vazîfelerden el çektirilmelidir.

Zîrâ bunların, okuttukları talebelerin zihin yapılarına tekbîri ve Müslümanları hor görüp batı zihniyetini yüceltme anlamında bâtıl fikirler aşılama tehlikesi her dâim söz konusudur.

Dekanı bu durumda olan bir ilâhiyatın diğer hocalarına ve talebelerine Allah yardım etsin.


*************


İlâhiyat Dekanı Ali Köse: “Bir FETÖ gitti, Bin FETÖ Geliyor” Sözüyle Kimleri Kastediyor! Açıklamalı!


TRT'de katıldığı bir programda bu şekil beyanda bulunarak tüm Müslümanları zan altında bırakan Ali Köse’ye soruyoruz:


“Bir FETÖ, elli altmış senede hazırlandı, bu hâle geldi. Bunun gibi tehlikeli, devlete sızan, bütün partiler tarafından destek gören hiçbir oluşum bu zamana kadar ortaya çıkmadı. “Bin tâne geliyor” diyebilmek için bu bin tâne cemaatin şu anda alt yapısının mevcut olduğunu bilmek lâzım.

Evvelce birçok Ehli Sünnet hocaefendi, FETÖ’nün dinlerarası diyalog şirkini ve sâir ifsatlarını açıkladılar, hattâ bu hareketin Türkiye’nin işgal projesi olduğunu söylediler, bu yüzden hapislere de girdiler, ama binlerce insanı da bunların ağına düşmekten kurtardılar.
Yine böylece isim vermek sûretiyle canlarını tehlikeye atarak İŞİD’i teşhîr ettiler, Adnan Oktar çetesini 15-20 sene evvelden beri isim vererek beyân ettiler, bunun gibi daha nice vatana ve millete tehlike arz eden insanları deşifre ettiler.

Dolayısıyla bir insanın “Bin tâne FETÖ geliyor” demesi için mutlakâ bir iki örnek vermesi ve “Şu şu tarîkat veyâ cemaat adıyla faaliyet yapan kişiler askeriyede şu kadar örgütlendi, polisde şöyle teşkilatlandı” veyâ “Şu kurumu ele geçirdi” gibi bir mîsâl beyân etmesi lâzım ki lafının mübâlağa olmadığını ve yalan beyân olmadığını ispât etmiş olsun. Zîrâ dînimize göre; “Mübâlağa, yalandan bir şûbedir.”

Aksi takdirde; 15 Temmuz gecesinde sokağa çıkan birçok tarîkat mensûbu kişinin şehîd olduğu ve vatan müdâfaasında dinlerarası diyaloğa karşı bilinçli olan bu kimselerin bu gibi hareketlerin karşısına dikildiği delilleriyle sâbittir.

Ama Ali Köse zihniyeti: “Gökten inen kitaplara dogma” diyecek, “Allâh-u Ekber sesi demokrasi sesini bastırmamalı” diyecek, sonra “Karımı kızımı Mekke’ye gönderirken korkuyorum, cinsel saldırı olabilir, Roma’ya güvenle gönderiyorum” diyecek, bir kimse de çıkıp reddiye yapınca veyâhut bu görüşlerinin yanlış olduğunu beyân edip insanları bu hususta uyarınca hemen “Bin FETÖ geliyor” diye aslı astarı olmayan boş sözler sarfederek insanları fitneye düşürecek.

Her iddiâ delîl ve ispat ister, yapılan bu konuşmanın altının mutlakâ Ali Köse tarafından doldurulması ve en azından birkaç örnek verilmesi îcâb eder.

Aksi takdirde; hiçbir silahı olmayan, silaha başvurmayan, devlet kurumlarında teşkilatlanmayı aklından bile geçirmeyen, insanları galeyana getirmeye, fitneye düşürmeye çalışmayıp aksine bir ilâhiyatçının veyâ din adına konuşan herhangi birinin yanlışlığını sâdece sosyal medya imkanlarıyla veyâ tv ve radyo vâsıtasıyla ortaya koyanlardan rahatsız oldukları için “Bin FETÖ geliyor” şeklinde herkesi yanıltan ve töhmet altında bırakan beyanlarda bulunanlar, bu iddiâlarını ispât etmedikleri sürece müfterî sayılırlar ve yalan yanlış haberler yayarak insanları tedirgin ettiklerinden âyet-i kerîmede “Medîne’de korkutucu haberler yayan münâfıkların telîn edilmesi” (el-Ahzâb Sûresi 33/60-61) gibi zemme şâyân olurlar.


https://www.hurriyet.com.tr/gundem/ortadogulu-bir-turkiye-gormek-istemiyorum-24811573?fbclid=IwAR3o4hTa0r7pMHnh24TPlkq0OvATf6dUhiSUYN_Ilro36mfBEyzr6nYlm9M



Bu haber 1679 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit




ALİ KÖSE

Ali Köse: tesettür ayetini tıraşlıyor..

Ali Köse: tesettür ayetini tıraşlıyor.. Ali Köse: tesettür ayetini tıraşlıyor..

(c) 2014 - 2016 Bu web sitemizle biz kesinlikle bir inanca ve kişilere saldırı yapmıyoruz. Bu tamamen inandığımız değerlere, inanca saldıran bir zihniyeti deşifre ve bilgilendirme amacıyla, kaynak ve yorumlara dayalı özgür ifadenin savunulduğu bir web sitesidir. Olmamasını düşündüğünüz sayfa ve nedenlerini bize göndermeniz halinde, değerlendirip gerekli işlemi yapacağımızıda buradan bildiririz. Kaynak göstermek şartıyla alıntılar yapılabilinir! Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine yazılan faydalı yazılar..
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Alt Yapy: MyDesign