Reformist Şaban Öz kendi grubunda içindekileri korana bahanesi ile kusmuş oldu..
Değerli müminler, (Şaban Öz teoloğu da ortaya çıktı!)
Corana virüs salgınını fırsat bilen oryantalist “yerliler”, olanca hızıyla müminlerin itikadını ifsada devam ediyorlar. İlahiyatlarda ve imam hatiplerde bunların hakim olduğunu, 17 yıldır yürüttükleri diyanet yöneteminde de bu anlayışı yerleştirdiklerini biliyorduk ama, bu kadarını da bilmiyorduk doğrusu...
Kimi kuran’ı inkar ediyor, kimi hadisi. Kimi fıkha saldıyor kimi kelama tasavvufa. Öbürü islam alimlerimize ve islami ilimlere... Bir başkası, şu vakitte müminlerin en çok muhtaç oldukları dua ve zikre saldırıyor... kimin görevlileri dersiniz bunlar?!...
Her birine adeta, mevzilerden ateş etme talimatı verilmişçesine islam itikadına saldırıyorlar. Daha mevzisinde saklanan ne kadar maksatlı var bilmiyoruz.
Durum tahmin edemiyecğimiz kadar vahim. Dini saha, vatikan ve şia işgali altında. Acilen herkes birbirini uyarması lâzım.
Bu gidişe minarelerden “insanlığı şu salgından kurtar yarabbi!” diye daha çok dua edecek gibiyiz...
Önce kendimize gelip töbve etmeliyiz, dinimize mukaddesatımıza sahip çıkmalıyız.
En son bu kervana, şaban öz diye bir prof’un da katıldığına şahid olduk. Maraş ilahiyatta teoloğ’muş, Ankara ilahiyat mezunuymuş.
Şaban Öz’ün, evliya ile, kerametle, mehdi ve nuzulu isa ile dalga geçen ve bunları “hadi kurtarsanıza bu afetten!” diye olaganüstü kurtarıcılığa davet ederek dalga geçmekte.
Allah’ın musibetle imtihan edebileceğini, salihlerin ve peygamberlerin dahi musibetle imtihan olunduklarını, facirlerin de hakka dönmeleri umuduyla musibete duçar kılındıklarını dahi henüz öğrenmemiş bu talihsiz prof...
Bir diğer bakıma da bu prof gibiler, ekmeğini yedikleri şu toprakları bize miras bırakan Osmanlı Selçuklu gibi evliyanın dizinin dibinden ayrılmamış, onların her daim dua ve himmetini bir nimet bilerek nice fetihler kazanmış, medeniyetler kurmuş şanlı ecdadımıza da çamur ve iftira atarak aslında bir diğer çirkin, pis yüzlerini göstermektedirler. Lakin, görebilene..
————————- Şaban öz’ün, Sapı samana karıştırarak maneviyata hücüm ettiği densiz yazısı aşağıdadır. Okumanıza da gerek yok... ———————-
İşte kendi grubunda paylaştığı yazı :
SA: Açık Mektup:
Sevgili mehdi, mesih, şeyh, evliya ve diğer zinefes kerâmet ehli!
Malumu aliniz veya vehbiniz cihetiyle sizinle bir türlü anlaşamadığımı tekrarlamanın bir manası yok. Sizlere de sizlere inananlara da inanmıyorum. Hatta bırakın inanmamayı şayet diyorum içinizdeki mehdilerden biri doğru çıkarsa benim tarafım deccalin yanıdır. Hani mehdiliğin de az biraz ciddiyeti olur diye. Sizlerin ve dahi size inananların da şahsım adına pek hayırlı şeyler düşünmediğinize itikadım tamdır. Ama bunların hepsi mebahis-i diğer.
Sevgili hazerat-ı kudsiye,
Yine bildiğiniz üzere dünyamız zor zamanlardan geçmektedir. Geçmişte sınırlı kalan veba bu sefer bütün insanlık alemini vurmuş durumda. Duydunuz veya duymazdan geldiniz veya duyup da moraliniz bozulmasın diye sizin müridlerinizin gizlediği bir gerçek var; bütün din mümessileri veya adamları bir şeyler yapıyor. Kimi kutsal su içirtiyor, kimi demir yalatıyor, kimi şeytan kovma ayini yapıyor, kimi mehdinin işaretleri diyor. Açıkçası bu durum şahsen oldukça zoruma gidiyor, kanıma dokunuyor! Nasıl olur da, bu kadar mehdisi, mesihi, evliyası, şeyhi olan yurdumdan kimsenin sesi çıkmaz?
Sevgili keşf ve gayb ehli!
Siz de takdir eder ve teslim edersiniz ki, böyle bir durumda "efendim, biz tebabet ehli değiliz, onlar yapmalıdır" demeniz sizlerin sorumluluğunu kaldırmaz. Çünkü; sizler değil misiniz gelen depremi doğuya gönderen; sizler değil misiniz gelen Azrail'i gönderen, sizler değil misiniz, Allah ile kul affı konusunda pazarlığa girişen, sizler değil misiniz kıyamet saatini öteleyen, sizler değil misiniz kalplerde geçeni bilen, sizler değil misiniz insanlara musallat olan cinleri çıkartan, sizler değil misiniz mecnunlara akıl bahşeden, sizler değil misiniz savaş uçaklarını düşüren, sizler değil misiniz depremin nasıl duracağını bilen, sizler değil misiniz hangi felaketin hangi sebepten gönderildiğini bilen, sizler değil misiniz ahirete de karışıp cennetlikleri cehennemlikleri tasnif eden, sizler değil misiniz kapısında şifa beklenilen, sizler değil misiniz karşılarında taklalar atılan, sizler değil misiniz artığınızı insanlara yediren, içiren, sizler değil misiniz elinizi öptüren, sizler değil misiniz dokununca şifa bulduğuna inanılan, sizler değil misiniz Allah'ın seçkin kulları, sizler değil misiniz Allah tarafından gönderilen-görevlendirilen, sizler değil misiniz dualarına icabet edilen, sizler değil misiniz gayb aleminde enbiya ile sohbetler eden, sizler değil misiniz türbe toprağı şifa veren, sizler değil misiniz kabri için dozerler parçalayan, sizler değil misiniz zamandan mekandan münezzeh olan, sizler değil misiniz Allah ile kul arasında vesile olduğunuzu söyleyen, sizler değil misiniz Allah yerine el açılanlar??
Sevgili şeyhler, mehdiler, mesihler ve diğerleri!
Altı üstü bir mikrop sizin bir okuyup üflemenize bakmaz mı? Hatta okumanıza bile gerek yok, üflesiniz gitmez mi? Sizin bir el açmanızla yer ile yeksan olmaz mı? Sizin bir münacaatınıza enbiya, şüheda, asfiya, melekut alemi yetişmez mi?
Sevgili çok müritli çok inananlı hazerat!
Nedir bu sessizliğiniz, nedir bu yokluğunuz! Sizden himmet bekleyen onca mürit, onca acuz, onca devlet varken! Neden bir duayı bu ümmete çok görürsünüz, demeyin sakın günahkarlar falan diye! Kabe'nin hali de mi sizlerin içinizi sızlatmıyor! Bin yıldır İslam yurdu olan Anadolumuzda Cuma namazlarının kılınamıyor olması da mı sizleri titretmiyor! Bakın müritleriniz benim gibi sizleri inkar edenlere bir cevap veremiyorlar, onlara acıyın bari! Yok doktorların işi falan diye yuvarlamaya çalışıyor da, kendileri bile inanmıyor dediklerine! Yapmayın etmeyin, insafa gelin! Yahu hadi! Silkelenin ve silkeleyin şu mikrobu!
Sevgili yukarıda saydıklarım!
Hele duyuyorum, anlatılıyor kendinizi izole falan etmişsiniz! Aman yâ Rabbim! Bunları da mı duyacaktık! Yakışır mı size! Siz Allah'ın seçkin kulları, koruması altında değil misiniz? Siz kendinizi izole ederseniz yıllardır Allah yerine size el açan müritlerinize ne diyeceksiniz?
Sevgili mektubun muhatapları,
Bakın sizin müritler bu mektup yüzünden yine bana küfredecekler, yine bana sövecekler, yine bana tehditler yağdıracaklar. Diyorum ki, sizler de onlara yardım etseniz! Hani bir dua ile bu işi bitirip beni de mahcup etseniz! Hadi sevgili muhterem muazzez koskocaman seçkinler meclisi; biz mücrim kulların gazına gelmeden halledin şu işi!
(c) 2014 - 2016 Bu web sitemizle biz kesinlikle bir inanca ve kişilere saldırı yapmıyoruz. Bu tamamen inandığımız değerlere, inanca saldıran bir zihniyeti deşifre ve bilgilendirme amacıyla, kaynak ve yorumlara dayalı özgür ifadenin savunulduğu bir web sitesidir. Olmamasını düşündüğünüz sayfa ve nedenlerini bize göndermeniz halinde, değerlendirip gerekli işlemi yapacağımızıda buradan bildiririz. Kaynak göstermek şartıyla alıntılar yapılabilinir! Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine yazılan faydalı yazılar.. RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu