Suriye'de kendini apaçık belli eden şii katliamıdır...
İnsan hakları grupları ile kurbanlara göre, Suriye’deki güvenlik güçleri, muhalefet arasında korkuyu yaymak için erkeklere ve kadınlara karşı tecavüzü bir araç olarak kullanıyor
Humus’ta kadınları savaş ganimeti olarak görüyorlar…!
Hapishanelerde ve istihbaratın sorgu merkezlerinde, mahkumlar, gardiyanların elleriyle ya da daha sıklıkla şişe ve diğer aletlerle tacize uğruyor.
Ortadoğu İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkan Yardımcısı Nedim Huri, “Gözaltı merkezlerinde, tecavüz açıkça insanları aşağılamak ve haysiyetini kırmak için bir işkence çeşidi olarak kullanılıyor”.
İddialar, İngiltere, bir savaş aracı olarak tecavüze karşı bir kampanyaya hazırlandığı döneme rast geldi. Kampanya, ülkenin G8 ülkeleri başkanlığının merkezinde yer alacak.
Dışişleri Bakanı William Hague, Hollywood yıldızı Angelina Jolie’yle konuyla ilgili Dışişleri’nde bir görüştürme gerçekleştirecek. Ayrıca girişimi desteklemek için çatışma bölgelerindeki cinsel savaş suçlarının kovuşturulmasına yardımcı olmak ve belgelemek için özel bir diplomatik ekip oluşturulması emrini verdi.
Bu arada Suriye’den kaçan mülteciler, rejim milislerinin tecavüzü ve tecavüzle tehdidi muhalefeti korkutmak için kullandığını anlatıyor.
Ailelerin komşu Ürdün’e kaçmasına yardım eden Rami adındaki aktivist, şunları söylüyor: “17 yaşında bir çocuk vardı. Durumu berbattı. Sürekli oturup ağlardı. Ne kimseyle konuşur ne de bir şey yerdi. Bir danışmanın sayesinde nihayet açıldı. Bir protesto sırasında tutuklanmış. Gözaltı merkezine alındığında, iki polisin tecavüzüne uğramış.”
Rami, “Onunki gibi birçok olay biliyorum. Diğerlerine uyarı olsun diye tecavüz edilmiş erkek protestocuları sokaklara geri atıyorlar”. Rami, rejim tarafından aranan bir isim. Aylar önce, beş çocuğu ile birlikte karısı Hatice’yi Dera’daki evinde bırakarak kaçmak zorunda kalmış.
Bir gece yarısı, on şebiha (hükümet yanlısı paramilisler), o ve kızlarının yattığı yatak odasına girmişler. Hatice o geceyi şöyle anlatıyor: “Soymak için geceliğimi yırttılar. Bağırmaya başladım. Kızım ağlıyordu. Telefonlarıyla resim ve görüntü çekiyorlardı”.
Gürültüyü duyan komşuların müdahalesi sayesinde adamlar kaçmış.
Bir hafta onlardan dört tanesi geri dönmüş. “Onlara kocamın teslim olacağına söz verdim” diyen Hatice’ye adamlar şunları söylemiş: “Kocana söyle, göğüslerini gördük ve seni soyduk. Bir dahaki sefer tecavüz edip filme alacağız. Ve her yerde göstereceğiz”.
Dehşete düşen Hatice, çocuklarını toplayarak şehrin dışındaki akrabalarına kaçmış. Ve bir yerde birkaç günden fazla duramamış. Hatice şunları aktarıyor: “Güvenlik güçleri aynısı başkalarına da yaptı. Savaşan herhangi birinin kız kardeşi, eşi ya da kızına tecavüz edileceği bilinen bir şey. Birçoklarına da edildi. Artık arananlar, eşlerini ve çocuklarını yanlarına alıyor”.
Ürdün’deki mültecilere göre rejim güçlerince yıkılan eski muhalif kalesi Bab-ı Amr’da durum çok daha kötü. Bab-ı Amr’dan kaçan Fatma, “Humus’ta kadınları savaş ganimeti olarak görüyorlar” diyor.
Kasaba düşüp askerler ev baskınlarına başladıklarında Fatma’nın kocası, Bab-ı Amr’da isyancı bir birliğe komuta ediyormuş. Acelece, kocasını, çocuklarını ve 13 yaşındaki kaynını, kapıyı açmadan önce gizli bir kuytuya saklamış.
Fatma olayı şu sözlerle anlatıyor. “Adamlardan biri kileri görmek istedi. Sonra beni elimden yakalayıp içeri götürmeye çalıştı. Direndim ve “Allah’ım sana dayandım” diye yüksek sesle dua ediyordum. Elimi kurtardım ancak belimden yakaladım. Elbiselerimi çıkartmaya çalışıyordu. Bağırmak istemiyordum çünkü kocamın geleceğini biliyordum. Yoksa onu öldüreceklerdi”.
Bu olayda Fatma, başka bir askerin evi terk etmesini söylemesiyle kurtulduğunu aktarıyor. Diğerlerinin o kadar şanslı olmadığını söyleyen Fatma, “Humus’ta bu olağan. Kocamın tarafından akrabalarım öldürüldü. Bunların arasında tecavüz edilerek öldürülen 17 yaşındaki Hamide de var”.
Suriye’nin muhafazakar toplumunda kadınlara tecavüz olaylarının belgelenmesi aşırı derecede zor zira bir ailenin onuru kadınlarının erdemine bağlı kabul ediliyor. Hangi şekilde olursa olsun, namusun lekelendiğine dair bir şüphe bile kurbanın ve ailesinin dışlanmasına neden oluyor.
Özellikle Suriye’nin kırsal bölgelerinde, kadınlara sadece tecavüz ihtimali dahi korkunç sonuçlar doğurabiliyor. Küresel kampanya grubu Avaz’ın Suriye uzmanı, “Sadece gözaltı merkezlerine götürüldükleri ve tecavüze uğrama ihtimalleri olduğu için kocalarının boşadığı ve evlerinden kovulan kadınları biliyoruz” diye açıklıyor.
“Bu olan bir şey ancak insanların konuşabileceği bir konu değil. Tecavüze uğrayan kadınlar yeniden evlenemiyor” diye açıklayan Hatice, parmaklarını şıklatarak, “hayatları böyle uçuyor” diyor.
Ruth Sherlock, Daily Telegraph için Mısır, Libya ve Suriye’de Arap Baharı’nın muhabirliğini yaptı. 2012 İngiliz Basın ödüllerinden en genç gazeteci ödülü sahibi.
(c) 2014 - 2016 Bu web sitemizle biz kesinlikle bir inanca ve kişilere saldırı yapmıyoruz. Bu tamamen inandığımız değerlere, inanca saldıran bir zihniyeti deşifre ve bilgilendirme amacıyla, kaynak ve yorumlara dayalı özgür ifadenin savunulduğu bir web sitesidir. Olmamasını düşündüğünüz sayfa ve nedenlerini bize göndermeniz halinde, değerlendirip gerekli işlemi yapacağımızıda buradan bildiririz. Kaynak göstermek şartıyla alıntılar yapılabilinir! Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine yazılan faydalı yazılar.. RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu