Cibril Hadîsi olarak ta bilinen Kader Hadisi 8 sahabiden toplam 34 rivayetle tespit edilmiştir. Hadisin sahabi ravileri ve rivayet sayıları şu şekildedir:
Ömer ve İbn Ömer (r.a.): Birlikte 9 rivâyet (Sadece İbn Ömer’den: 12 rivâyet),
Ebû Hureyre (r.a.): 6 rivâyet,
Ebû Hureyre ve Ebû Zerr (r.a.): Birlikte: 2 rivâyet,
Enes b. Mâlik (r.a.): 2 rivâyet,
İbn Abbas (r.a.): 2 rivâyet,
Cerîr b. Abdillah (r.a.): 1 rivâyet.
Dolayısıyla genel toplamda bu hadis 11 sahâbîye isnâd edilmiş olmaktadır.
İmam Suyûtî, mütevatir hadisleri topladığı Katfü’l-Ezhar’da, İmam Kettânî Nazmü`l-Mütenasire isimli meşhur eserinde, İmam Nevevî’nin Hadis-i Erbain şerhi el-Vâfi isimli eserde, Prof. Dr. Mustafa Buğâ ile Muhyiddin Mistu bu hadisin “mütevâtir” olduğunu beyan etmişlerdir. Şeyhu’l-Muhaddisin Zebîdî, Ukûdü’l–cevâhiri’l-Münîfe isimli eserinde bu hadisin altı hadis kitabından sahih senedlerle değişik rivayetlerini toplamıştır.
Cibril hadisinin Sahîh-i Buhârî'de yer alan ve Sahih-i Müslîm'deki 3 varyantından sadece birisinde yer alan bu lafızlı varyantı Ebû Hureyre(r.anh)'ın 6 farklı rivâyetinden sadece bir tanesidir ve Ebû Hureyre'den gelen diğer varyantlarda (ki Sahih-i Müslim'de ve Tahavî’nin Müşkili’l-âsâr’ında aynı Ebu Hureyre rivayeti buna örnektir) kadere iman maddesi de geçer.
Ayrıca İmam Buhârî'nin aldığı varyantta ve İmam Müslîm'in aldığı 3 varyanttan birinde, "kitaplara iman" ve "Beytullaha hac" kısımları da geçmez. O halde İslamoğlu'nun oluşturduğu sunî çelişki(!)ye göre "kitaplara iman" ve "Beytullaha hac" maddeleri de aynı "Kadere İman" gibi ilk zamanlar yoktu, sonradan uyduruldu olsa gerek!
İmam Buhârî'nin eksik metinli olan varyantı eserine almış olması onun Kader'e İman'ı kabul etmediği görüşüne sevkediyorsa İslamoğlu'nu, cahilliğine hep beraber gülsek yeridir! Çünkü İmam Buhârî'nin el-Câmiu’s-sahîh’in diğer yerlerinde kadere imanla ilgili birçok hadis vardır hatta Buhârî Câmi'inde "Kader kitabı" ismiyle müstakil bir bölüm de oluşturmuştur ve bu bölümde 15 bab başlığı altında toplam 26 rivayete yer vermiştir. Bu da Cibril hadisi olarak bilinen "Kadere İman" rivayetlerinden hiçbirinin birbiriyle çelişmediğinin apaçık delilidir.
Aslında İslamoğlu'nun "Kader" tanımı da belirsiz olduğu için "Kadere İman yoktur" derken tam olarak neyi reddettiği de doğru anlaşılamamaktadır.
Kendisi bir kitabında diyor ki; “İnsanın ezelî kaderi Allah’a kul olmaktır. İlahlık iddiasında bulunan ya da kulluğunu ihmal eden kaderine karşı gelmiş demektir”. (İman İnsanın Saadeti, sh:163)
2 durum sözkonusu;
Ya İslamoğlu aslında Ehl-i Sünnet'in "Kadere İman" ile ne kasdettiğini çok iyi biliyor ama takdim ederken kasıtlı olarak saptırıyor.
Ya da Ehl-i Sünnet'in "Kader" tanımını ve "Kadere İman" ile ne kasdettiğini gerçekten bilmiyor, bilmediği anlamadığı birşeyi reddediyor.
Körlerin fil tarifi meselesi gibi yani...
Burdan hem İslamoğlu'na, hem de bu meseleyi onun çarpıtarak aktardığı gibi zannedenlere tekraren belirtelim;
Ezelî olan sadece Allah Teâlâ'dır. Başka bir varlığın ezelî olduğunu mesela "Zaman"ın veya "Mekânın" ezelî olduğunu söyleyen birisi şirk'e düşmüş olur. Bu bakımdan Allah Teâlâ kendi yarattığı Zaman mefhumundan elbette münezzehtir yani Allah Teâlâ için "geçmiş zaman", "şimdiki zaman" ve "gelecek zaman" gibi kavramların hiçbir etkisi hiçbir bağlayıcılığı yoktur, zaten O'nun nezdinde böyle bir durum da yoktur. Allah ilm-i ezelîsi ile Zamanın başlangıcından bitişine kadar olmuş ve olacak herşeyi aynı anda bilir. Peki Allah'ın bilmesi bizim fiilerimizi etkiler mi? Yani Allah Teâlâ herşeyi biliyor yani bizim tercihlerimizi, neyi seçip neyi seçmeyeceğimizi de ezelden biliyor. Fakat Allah'ın bilmesi bizim için bir yaptırım, bir cebir(zorlama) anlamına gelmez. Sen uyumayı tercih ettin, yemek yemeyi tercih ettin ve Allah'ın dilemesi/takdiri ile bunu gerçekleştirdin ama Allah bunu ezelden biliyordu, herşeyi bildiği gibi. İşte İnsanların doğumundan ölümüne kadar neler yapıp neler yapmayacaklarını, neleri seçip seçmeyeceklerini eksiksiz olarak ezelde bilen Allah, bizim bu kendi tercihlerimizi, seçimlerimizi bizim kaderimiz olarak belirlemiş ve yazmıştır. Onun yazmış olması, yine bizim üzerimizde bir cebir(zorlama), bir yaptırım ifade etmez, çünkü Allah'ın yazdıkları bizim özgür tercihlerimizdir.
Kadere İman işte budur.
Kur'ân'da "Kader'e İman" olup olmadığı, detaylıca işlenmesi/konuşulması gereken başka bir konu elbette ama
Kur'ân'da da bu kader tanımını destekleyen, onaylayan ayetler de vardır;
“Çünkü biz herşeyi bir takdir ile yarattık.”(Kamer 49)
“Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.” (Hadid 22)
Eğer İslamoğlu'nun bu tanıma bir itirazı var ise, ki kendisinin Kadere İman'ı inkâr ederken kullandığı en önemli argüman "Ehl-i Sünnet'in Kader anlayışının kul'un sorumluluğunu tamamen devre dışı bıraktığı" iddiasıdır, eğer bu tanımımızda böyle bir unsur varsa, buyursun itiraz etsin.
İslamoğlu Kader'i inkâr eden ve "yaptığımız iyi-kötü hiçbirşeye Allah karışmaz- diyen Mu'tezîle fırkasının bu temel görüşünü benimseyerek, "Biz yaptığımız hiçbir şeyden sorumlu değiliz, hepsini bize Allah yaptırıyor" diyen "Cebriyye (Mircüe) fırkasını bilerek ya da bilmeyerek(cahilliğinden) Ehl-i Sünnet ile karıştırmaktadır. Kader ile ilgili bu arızasının temelinde de bu karışıklık vardır.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, İslamoğlu'nun Kader meselesi ile ilgili bu arızasının 2 sebebi vardır;
Ya İslamoğlu Ehli Sünnet'in Kader tanımını ve Kader'e İman bahsini iyi bildiği halde, sapkın Cebriyye fırkasının kader inancını Ehl-i Sünnet'in kader inancıymış gibi takdim ederek, sahtekarlık yapmaktadır.
Ya da cehâleti sebebiyle Cebriyye fırkasının görüşünü Ehli Sünnet'in görüşü zannederek böyle takdim etmektedir.
Eğer şu an bu yazıyı okuyan İslamoğlu taraftarları varsa ya da Kader'e İman'ı inkâr edenler varsa, bizim yazdığımız bu tanımda,
-İslamoğlu'nun da iddia ettiği gibi- Kulun sorumluluğunu ortadan kaldıran herhangi bir unsur varsa, buyursunlar göstersinler.
HODRİ MEYDAN!...
Not: Bu paylaşımı paylaşırken, bu yazıyı da kopyalayıp ekleyerek paylaşın lütfen, direk paylaşırsanız yazı çıkmayıp sadece videoyu paylaşmış olabilirsiniz.
| Sahih İslam Müdafaası |
Dipnot;
1- https://www.youtube.com/watch?v=pfNK0sfGoKI