Paralel İran yapılanması çok kritik yerleri tutmaya devam etmekte...
İrancı kadrolaşmayla alakalı uyarımızda haklı olduğumuzu daha çok geçmeden görmeye başladık.
Övünmek veya “biz demiştik” gibi söylemlere sarılmak istemiyoruz. Ancak 2007’den beri bir çok hususta yaptığımız uyarılar kimileri tarafından dikkate alındı kimileri tarafından alınmadı. Bazı konularda çoğunluk gücün tarafını seçtiği için gerçekler örtbas edildi.
Bu yazımızda da İrancı kadrolaşmasıyla alakalı mühim bazı konulara deyineceğiz. Açık hedef göstereceğimiz için hukuki süreçle muhatap olmamak adına “İslamoğlu”kod adını kullanıyoruz. Ümmetin mecusisini siz tanıyorsunuz…
CIA ÇİFTLİĞİNDE FETHULLAH İLE BULUŞUYORLARDI
İslamoğlu denilen zat, yıllar önce Fetullah’ın daveti üzerine Amerika’da kendi çiftliğinde bir araya geldiler. Ancak burada kendisini Fethullah değil başka güçler muhatap almıştı. Kendisine bazı teklifler yapıldı, roller verildi. Aşağıda o rollere de deyineceğiz.
Kendisi İran’da yetişmiş ve babasının ifadesiyle Humeyni’nin “Türkiye’deki birinci adamı” olduğundan kullanılmaya müsait bir adamdı.
Peki nasıl kullanılacaktı?
BİD’ATÇİ HOCA(!)LARI BİRLEŞTİRMEK
Türkiye’de ne kadar bozuk görüşlü adam varsa bir anda bunun etrafında toplanmaya başladı. Bakıyorsunuz bilgide İslamoğlu’nu 10a katlayacak olan Mehmet Okuyan, felsefeci Caner Taslaman, Allah geleceği bilmez diyen Abdülaziz bayındır bu adamın kadrosunda gözükmeye, etrafında dolaşmaya başladı. Bu bir tesadüf müydü?
Elbette Hayır.
Verilen bir görev neticesinde böyle bir teşebbüste bulunuyor, bu bidatçileri toplayarak hatta yeri gelince savunarak Ehli Sünnete karşı cephe kurmayı, batıl görüşlerinin çoğunluk olarak seslendirilebilmesini hedefliyordu.
Bir kanala çıkılacağı zaman 3 lü olarak çıkıyorlar ve “bakın biz aynı görüşteyiz”imajı veriyorlar böylelikle sapık tezlerinin kabul edilebilirliğini psikolojik baskıyla sağlayama çalışıyorlar, Ehli Sünnetin itirazlarında da “yalnız” kalmamış oluyorlar.
EHLİ SÜNNETİ BOZMAK ve İHTİLAFLI GÖSTERMEK
Ömer radıyallahu anh’den bahsederken “hazreti Ömer” diyen İslamoğlu bir de bakıyorsunuz Hazreti Ömer’e ezanı değiştirdi iftirası atıyor.
Bir bağlantı kurabiliyor musunz?
Adam çıkıp “ben de sunniyim, hanefiyim” deyip sonrada ne kadar değerimiz varsa hepsini ayaklar altına alıp bizi “uydurma din”i yaşamakla suçlayıp kendilerinin“indirilen din”i yaşadıklarını açık açık söyleyebiliyorsa bu neyi gösteriyor?
Feto’nun misyonuyla örtüşmüyor mu? O da sunni görünüp yahudi hıristiyanları cennete sokma saçmalığını ortaya atarak dinler arası diyalog için çalışmıyor muydu?
Ve… En önemlisi Ehli Sünnet olan yurdumuzda bu sapıklar vesilesiyle temel konular bile tartışmaya açılıyor. Saçma sapan meseleler sanki yeni bir keşif yapılmışcasına mesnetsiz bir şekilde ortaya atılarak polemik oluşturuluyor. (Adem a.s babası gibi)
Dışarıdan ve içeriden bakıldığı zaman Türkiye Müslümanları bunlar sayesinde polemikli, tartışılan İsalmi bir imaj vermiş oluyor.
İRAN ŞİASI İNTİKAM ALIYOR
Siz bu adamın şia olduğunu zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Birbirine karıştırmamak lazım. Şia değil Şianın içimizdeki adamı.
Şia adına Ehli Sünnetten intikam alıyor. (Bu da kafirlerin işine yarıyor)
Çünkü Şianın geçmişi Yahudiye dayanıyor, şuan ki hali çürük bir ağaç gibi. İslam alimlerinin reddiyeleriyle yıkılmaya yüz tutmuş, dayanaksız, Suriye olaylarıyla İslam dünyasında itibarını kaybetmiş durumda.
Özellikle Türkiye Ehli Sünnetini kendi içinde ihtilafla meşgul edip tartışmalar içinde boğmaya, temel prensipleri bile tartışılır hale getirip “şüpheli” hale sokmaya çalışıyorlar. bu sayede sahayı genişletirken kendilerine yöneltilen “çelişkili mezhep”okunu bize çevirme şansını yakalıyorlar.
ÖNCE AMELİ ALDILAR ŞİMDİ İTİKADI ALMAK İSTİYORLAR
Yaşamaz Nursuzlarla, Kara Zekeriyalarla medyanın tekelde olduğu dönemlerde halkın amelini elinden almaya çalışıyorlardı. Hatırlarsınız kalbin temiz olsun namaz kılmasan da olur, başı açık ama kalbi temiz ifadeleri çok yaygındı. Ancak bunlar takıyye bilmediklerinden dolayı çok geçmeden saflarını belli ettiler, ve gerçek niyetleri ortaya çıktı.
Daha sonra piyasaya sürdükleri takıyye eğitimi almış İslamoğlu gibi sakallı, yakasız gömlekle gezen, hitabeti yumuşak, kendince kimseyle ihtilafa girmeyen (çünkü adamın niyeti “delinin kuyuya taş atması misali” sadece saçmalığı ortaya atmak. kim ne söylemiş, nasıl cevap vermiş umurunda değil) adamları sürdüler.
Bunlar da halkın itikadını çalmak için uğraşıyorlar.
Ve arkalarında Şia politikasıyla hareket eden İran’ın maddi desteği var. Daha 2010 yıllarında Türkiye’nin bir çok yerinde (özellikle doğuda) karasal yayın yapan H. Tv sizce nasıl kuruldu ve faaliyet gösterdi? Vakıfları yurt genelinde nasıl yapılandı? Araştırın bulacaksınız…
İRAN YAPILANMASI FELAKET OLUR
Bakın gün yüzüne çıkan her şey bize geleceğe dair ipucu vermekte. Mesela bir paralel pilotun “angajman” gerekçesiyle Rus uçağını vurmasıyla iki devletin arası açılıyor. Bir yerde kaçakçıları vurup sonra kürtleri ayaklandırıyorlar.
Bunlar yaşanmış acı tecrubeler.
Aynı şekilde şayet İrancı kadrolar buralara gelirse daha beter felaketleri bekleyelim. Ve bunlar danışman yapılıyorsa “kılavuzu karga olanın” gideceği yer neresidir sorusunu soralım. (Mesela “Suriye’yi İran’a verelim” telkinini dayatır, yanlış yönlendirir)
VALİLİK DÜZEYİNDE AĞIRLAMALAR VE İLTİFAT
Yine çok yakın zamanlarda bu bidatçilerin valilik düzeyinde ağırlandığına, bazı belediyelerin yaldızlaya yaldızlaya konferansa çağırdığına, hükumet içinden sahip çıkma açıklamalarına şahit olabilirsiniz.
KEMALİST BASININ YENİ İSLAMCILARI OLACAKLAR
Kemalist basın da burada üzerine düşeni yapacak ve Müslümanları bu şarlatanlara yönlendirmek için onlara saldırmaya başlayacaklar. Haksız yersiz saldırılarda bulunacaklar. Onları “mazlum” “sahiplenilmesi gereken” bir konuma sokacaklar. Ve bunu yaparken SİYASET boyutuyla işin içine PARTİYİ de katıp, hükumetin ve parti tabanının sırf “kemalistlere inat olsun diye particilik adına” bu bid’atçileri sahiplenmesini sağlayacaklar.
Bir zamanlar Fethullah’a yaptıkları gibi… Sanki Türkiye’de İslamcı tek cemaat onlar vardı ve sanki şeriatçıydılar. Halbuki alakaları yoktu ama kemalsit basın Müslümanların sahiplenmesi için saldırıyordu. Sonra hepsinni aynı gemide olduğu anlaşıldı.
EHLİ SÜNNET ALİMLERE KUMPASLAR KURULABİLİR
Geçtiğimiz dönemde Cübbeli hoca’ya son derece pro hazırlanmış bir komploya şahit olmuştuk. Biz en başında paralelcileri işaret ederken çoğu kimse “acaba”diyerek hocayı suçluyordu.
Çünkü savcı onlardan, hakim onlardan, polis onlardan. Bu üç ayağı ele geçirince yapamayacağınız şey yoktur. Dinlersin, bulursun, alırsın, tıkarsın…
Şayet İrancı kadrolar tasfiye ile boşalan bu yerleri doldurursa Ehli Sünnet alimlerin, hocaların aleyhine kurulan tuzaklara şahit olabiliriz.
Gözden düşürme, tahkir etme, karalama kampanyalarına, engellemelere şahit olabiliriz.
Özellikle Valilik ve belediye bazında engellemelerle karşı karşıya kalabiliriz. (Ki kendisi valilerden takipçisi olduğunu söylüyor)
ERDOĞAN’IN AYRILIŞINI (ÖLÜMÜNÜ) BEKLEYECEKLER
Ve bir bomba daha… Şayet bu İrancı sinsi yapılanma kadroları işgal ederse topyekun harekete geçmek için Erdoğan’ın ölümünü veya siyasetten el çekmesini bekleyecekler.
Çünkü Erdoğan’ın ortaya koyduğu güçlü iradeyle birlikte söylemde olmasa bile eylemde Ehli Sünnet tavırları onları çok korkutuyor ve ürkütüyor. Olası bir durumda (mesela Ehli sünnet bir alime kumpas kurduklarında) Erdoğan’ın müdahale edebileceğini biliyorlar. Erdoğan’ı yaşlı bir kurt olarak görüyorlar. Haçlıların Sultan Murad Han’ı gördükleri gibi.
Bunu da yazın bir kenara…
YETKİLİLER DİKKAT ETMELİ
Biz buradan uyarıyoruz. Türkiye’nin İslam ülkelerine baş olması, dünya lideri olması ancak ve ancak itikadı sağlam, şuurlu bir Ümmet vesilesiyle olacaktır. Türkiye’nin ve Türk Müslümanların bu yükselişini başta batı ve yanı başımızdaki İran istememektedir. Menfaatleri aynı doğrultudadır. Bunun için dün fetullahı kullananlar yarın İrancıları kullanacaktır.
Bunlardan ne baş ne de ayak danışmanı, ne vali ne de belediyeci olmaz. Bunlar sebebiyle bereket kesilir. Ümmetin mecusilerini kadrolardan uzak tutun. Geçmişini iyi araştırın, nerelerde kimlerle takılıyor iyi takip edin. İrancı şia tayfasıyla alakası ve irtibatı olanları kesip atın.
Yoka bu millet bir bedel daha ödeyecek.
Ve belki de daha ağır.
Bu bedeli ödetmeye kimsenin hakkı yoktur. Ve bu uyarılara kulak asmayan yöneticilerin ileride pişmanlık sözleri hiçbir şey ifade etmeyecektir.
www.ihvanlar.net
Diğer yazımız:
Darbe Sonrası İrancılar Kadrolaşıyor!
Ak Parti hükümetinin en büyük hatalarından biride İrancı kadroların önünü açmak.. Fetö'den dahi tehlikeli olan bu yapıya dikkat..
[Devamını Oku...]
Bu haber 12564 defa okunmuştur.