İRAN ANALİZ / 2003 yılında Amerikan liderliğindeki batı güçlerinin işgal ettiği Irak’ta başta siyaset olmak üzere, güvenlik, sosyal, ekonomik ve stratejik alanlar dahil hayatın hemen her vechesinde İran’ın müdahalesi ve kendisine bağlı Şii örgütlerle yürüttüğü yayılmacı politikaya dair dosyanın ikinci bölümü.İşgalden sonra Irak’ta İran’ın yürüttüğü siyaset, dini ve siyasi partiler aracılığıyla gerçekleştirdiği ticari ilişkiler, ülkede terör eylemi gerçekleştiren İran ajanlarının yakalanıp serbest bırakılması ve ülkede etnik temizlik saldırıları yürüten birçok Şii örgüte verilen destek yer alıyor. İran İslam Cumhuriyeti’nin gerçekte halen devam eden Irak’taki istikrasız durumda en başat rol oynadığına dair tarih, istatistikler, veriler, şahıs ve yer isimleri gibi tüm detayların da yer aldığı bilgiler paylaşılıyor.
İRAN’IN İŞGALDEN SONRA IRAK’TAKİ ROLÜNE BAKIŞ
1- İranlılar Irak’a işgalcilerle işbirliği yapan birçok siyasi parti arasından işbirliği yapmaktadır. Bunların çoğu mezhepçi karaktere sahip olup Irak topraklarına aralarında İranlı makamlar da dahil işgalcilerin tanklarıyla birlikte girmişlerdir. İran-Irak sınırı aracılığıyla çok sayıda İranlı da içeri girmiştir. Halen çok sayıda İranlı ülkeye girmekte olup sayıları yüzbinleri aşan bu kişiler Şii yoğunluğun olduğu güney ve orta bölgelere yayılmış durumdadırlar. Bu partiler mezkur bölgelere yerleşen bu İranlılara vatandaşlık verdi ve bunlara kimlikler temin ederek Fars asıllı olanların çıkarına Irak şehirlerindeki demografik yapıyı değiştirmeye çalıştı. Örneğin kuzey Irak’ta Türkiye ve İran Kürtlerinden on binlercesi bölgeye getirilmekte, Siyonist istihbarat subaylarının denetimi altında Türkmen ve Arap asıllı aileler bulunduğu yerlerden göçe zorlanmaktadır.
2- İran’dan kaçan Kudüs Tugaylarında Albay olan İsmail… Şark el Avsat gazetesinde yayımladığı belgelere göre İran devrim muhafızları istihbaratından Yüzbaşı Yasir…adlı şahsı, Hamaney’in ofisinden üst düzey bir yetkiliyi şahsı, Hamaney’in ofisinden üst düzey bir yetkiliyi -ismini vermek istemeyen- sayıları üç ila dört bin arasında devrim muhafızları, kudüs tugayları ve istihbarat unsurlarını Irak işgalinin başladığı andan itibaren Irak’a gönderdi. Bunlar 14.000 civarındaki Bedir Tugayları, Besic’lerde yer alan Iraklı gönüllüler ve Irak’ta esir tutulan İranlı esirlerin çocuklarının dışında yer almaktaydı. Bu mezkur gruplar sadece askeri eğitim almakla kalmamış, bilakis hayatın birçok alanında yetiştirilmişlerdi. Örneğin dini ilimlerde okumalar yapmak, bunları televizyon ve radyo kanallarında sunmak, gazete ve dergi çıkarmak, Hüseyniyeleri, kitapçıları, lokantaları işletmek, petrol, et ve uyuşturucu dağıtmak gibi birçok alanda yetiştirilmişlerdi.
3- İran istihbaratı yine beş bin daire satın aldı, kitapçı, mescit ve lokanta ve petrol satış yerleri. Basra, Divaniye, Ammara, Kufe, Necef, Kerbela, Kazımiye ve Bağdat’ta alındı bu yerler. Bu yerlerde İran istihbaratı ve bunlara eşlik eden Bedir Tugayları mensupları ve muhalif Dr. İbrahim Caferi’nin Dava partisindeki bir kısım elemanları bulundu.
Foto: En solda İbrahim Caferi adlı yakın dönemde Irakta başbakanlığı döneminde en fazla Sünninin soykırıma maruz kaldığı fanatik Şii şahsiyet yer alıyor.
4-Hamaney’in ofisine bağlı Kum havzasındaki öğretim kadrosundan İranlı, Afganlı ve Pakistanlı din adamları ve öğrencilerinden binden fazlası sözde İslami tebliğ gayesiyle sistematik olarak gönderildiler ve cesaretlendirildiler. Bunlar geçtiğimiz iki sene içerisinde Necef ve Kerbela’ya gönderildi. Bu ekibin dörtte üçü İran istihbaratıyla irtibatlıydı.
5- Ayetullah Hamaney mukaddes addedilen Şii şehirlerine temsilcilerini ve vekillerini atadı.Bu adamlar aylık maaş almaktadırlar ve 7.000 liradan fazlasını almaktadır öğrenci ve öğretmenler. Bunun dışında onlar Hamaney’i İslam ümmetinin lideri ve zamanın imamı Mehdi’nin yardımcısı olarak görmektedirler. Öte yandan Necef’teki Ayetullah Ali Sistani gibi büyük din adamları, Seyyid Said el Hükm, Feyyaz ve diğerleri 20’den 70 dolara kadar aylık maaş talebelere ve müderrislere, havzalarında çalışan personele bile vermeye güç yetirmemektedirler. İran Mürşidine bağlı olan bir öğrenci aylık 50 ila 100 dolar arası para almaktadır. Öğretmenler aylık 200 ila 500 dolar almaktadır. Ele geçirilen belgelere göre 30 ila 40 milyon dolar arasında Hamaney’in Iraktaki temsilcileri ve vekillerine aylık para akıtılmaktadır. Bu paranın bir kısmı iktidardaki bir takım Şii din adamlara gitmektedir.
6- 11 Nisan 2004 tarihinde İran istihbaratı Necef’te Irak’taki Şii fakirlere yardım ofisi adı altında şubesini açtı. Güneyden 70’den fazla genç Bedir Tugaylarına katılmak için geldi. Özellikle de Bedir Tugaylarının ilk lideri olan Muhammed Bakır Sadr adlı liderleri öldürükten sonra zayıflamıştı bunlar.
Foto: Bedir Tugayları adlı terörist oluşumun başı ve şimdiki Ulaştırma Bakanı şii Hadi Amiri (sağdan ikinci) görülüyor Hamaneyi selamlarken.
7- 15 Aralık 2004 tarihinde Irak ordusu İmam Ali güçlerinden 31 İranlıyı tutukladı. Bunlarda 100 kg patlayıcı vardı ve Telafer’e doğru gitmekteydiler. Zamanın Savunma Bakanı Hazım Şalan tutuklularla ilgili olarak İran’ın en tehlikeli olduğunu ifade etmişti. Bunun üzerine hemen Sistani’nin ofisi bir yerden emir almışçasına dini mercilerin Irak Savunma Bakanlığının işlerinden razı olmadıklarını duyurdu. Son tasarruflarını ima eden bu açıklamadan sonra, İran dışişleri bakanının Irak’ı, Necef’te Sistani’yi ziyaretinden sonra yakalanan İranlı teröristler serbest bırakıldı!
8- Irak Elektrik Bakanlığı 21 Haziran 2005 tarihindeki açıklamasında elektrik binalarını koruma polislerinin 7 tane İranlı kamyonu ele geçirdiğini bunların Irak sınırı dışındaki Menzeriye bölgesinden İrana doğru gittiğini, elektrik nakil kabloları ve malzemeleri taşıdığını söyledi. Bunların sonrasında Bedir Tugayları unsurları olduğu açıklanan yanlarında Iraklıların da olduğu ortaya çıktı.
9-Irak el Ğad sitesi 10 Ekim 2005 tarihinde din adamı Hüseyin Sadr’ın açıklamasına yer verdi. Şunlar söyleniyordu: “Irak’ı savaş tüccarları ve İran müdahalesi yönetiyor. Aynı sitedeki Riyad el Ahmeyr raporunda şu yazılıydı: “İran istihbaratının güdümündeki milisler İran’ın Irak siyasetinin resmedilmesinde önemli rol ifa etmektedirler. Iraklı alimlerin, pilotların, siyasilerin ve Irak sahasında varlıklarından korktukları kesimlerin tasfiyesini gerçekleştirmektedirler.
10- Suud Faysal açıklamasında 21 Eylül 2005 tarihinde Baker Siyasi Araştırmalar Merkezinde güney Irak’a Amerikan güçlerinin koruması altında İran’ın hakim olduğunu söyledi.
11- Vasit polis amiri 12 Kasım 2003 tarihinde ez Zaman gazetesine verdiği demecinde İran istihbarat unsurları Irak sınırı içinde yağlama, istikrarsızlık için girerken yakalandılar ve ülke içinde cinayet suçu işleme nedeniyle tutuklandılar.
12- Irak dışişleri bakanı Hoşyar Zebari 14 Nisan 2005 tarihinde teyid edilmiş bilgiler ışığında yıkıcı silahların İran’dan Irak’a geldiğini söyledi.
13- 6 Şubat 2004 tarihinde İçişleri Bakan Yardımcısı Albay Musa Selman basına verdiği açıklamasında İran istihbaratının iki ajanı başkent Bağdat’ta bomba yüklü bir aracı patlatma planı ile yakalandı.
14- 10 Ağustos 2005 tarihli 2233 sayılı ez Zaman gazetesinde Necef Aşiretler Meclisinin İran’ın Irak’ı mezhep ve ırklar teminde bölgelere ayırmak ve bölüştürmeye çalıştığını tekit etti. Basra’daki Ehli Sünnet kökenli insanlar şiddetli zulme maruz kalıyor. Bununla ilgili olarak şu bilgiler verildi:
a. İşgalin başlangıç süresinde İranlılar kendilerinin uzun süreden beridir oluşturduğu veya desteklediği bir takım hareketlerle kamuoyundaki hedeflerini gerçekleştirmeye çalıştı. Bunlar çeşitli şekillerde ortaya çıktı:
a.a. Bu unsurlardan müteşekkil Basra eyalet meclisinin oluşturulması
a.b. Ehli Sünneti hileli şekilde aldatma yoluyla İngiliz işgal güçleriyle ilişkilerin geliştirilmesi. İşgalcilere bazı Sünni unsurlar tarafından yürütülen eylemler hakkında zayıf olup olmamasına bakılmaksızın raporlar sunuldu.
b. Bu faaliyetler İran’a bağlı teşkilatların Basra’daki yönetim kurumlarını ele geçirmeleri ile başladı. Bu da oradaki Sünni Müslümanlara büyük zarar verilmesine sebep oldu.
c. el Sa’dun, el Ğanim ve el Harbe aşiretlerine mensup çok sayıda Sünni vatandaşın tutuklanması
d. Sünnilerin bölgelerine ve evlerine tecavüzler, saldırılar yapılması
e. Çok sayıda Sünni Iraklının katledilmesi ve bunların her nedense her zaman faili meçhul olması.
TERÖRİST BEDİR TUGAYLARI VE TÜRKİYE’DEKİ LOBİSİ
Özellikle Türkiye’deki İran-Şii lobisinden Nurettin Şirin (velfecr, israhaber.com), Selahaddin Özgündüz (caferiyol,zeynebiye), rasthaber, Alptekin Dursunoğlu (yakindoguhaber), çeşitli yerlerde yazan Mazlumdere sızan Şii Av. Üzeyir Yiğit, Kenan Çamurcu vs tüm simaların kamuoyuna mümkün mertebe güçlü, tabanı olan ve siyasi-sosyal hareket gibi lanse ettirmeye çalıştığı Bedir Tugayları adlı Şii terör örgütünün 2003 sonrası Irak’ta işledikleri Uluslararası Af Örgütü tarafından kayıt altına alındı. Filistin davasını savunduğu iddiasıyla Esed – İran – Hizbullah ekseninde karapropaganda uygulayan İran lobisinin Irak’ta en fazla Filistinliyi katleden, dahası bunu işkenceyle resmi hükümet kurumlarında gerçekleştiren Abdulaziz el Hekim, Hadi Amiri, Celaleddin Sağir gibi önde gelen isimlerin lider kadrosunda bulunduğu Bedir Tugaylarını es geçmeleri dikkatlerden kaçmamalı.
Amnesty International adlı Uluslararası Af Örgütünün Filistinli masumların Şii Irak hükümet güçlerince ve özellikle Bedir Tugayları ve Mehdi Ordusunda nasıl katledildiğine dair yer, isim, tarih, şahitler, olayın nasıl gerçekleştirildiği, katledilenlerin kimliğine dari rapor yayımladı.
Türkiye’den gizli Şii Nurettin Şirin’in Irak’a kurban yardımı için gittiğinde bu suçu kanıtlanmış terör örgütleri ile görüştüğü başta Bedir Tugayları, Sadr grubu, Irak İslam Yüksek Konseyi ve Irak Hizbullah’ı gibi İran destekli Şii oluşumlara nasıl yardımlar dağıttığı kendi resmi internet sitesinde (velfecr) yayımlandı.
Foto: Nurettin Şirin’in Irak’ta Bedir Tugayları yetkilisi ile
Yine görüştüğü mezhepçi Şii kanallarının (el Furat gibi) işkenceyle katledeilen Filistinli veya Iraklı masumları nasıl terörist diye lanse ettiğine dair de kapsamlı bilgiler aşağıdaki raporda yer alıyor.
Foto: Nurettin Şirin’le Irak’a giden ancak demeç verdiği kanalın kime ait olduğunu bilmeden konuşan Türk vatandaşı!
Nurettin Şirin, Alptekin Dursunoğlu, rasthaber, Selahaddin Özgündüz, Üzeyir Yiğit, Kasım Alcan, caferiyol dergisi, velfecr, israhaber, saafonline (şimdi yakindoguhaber), şimdi kapanan bir dönem açık irakhaber, islamigundem, çevirileriyle Furkan Torlak, Şirin’in ele geçirdiği tevhidhaber, Cihad Saatçıoğlu şimdi PKK ilişkisinden ötürü içeride olan gencin abilerinin desteğiyle bir dönem devam ettirdiği kudusyolu gibi karapropaganda sitelerinde meşrulaştıran, reklamı yapılan Mehdi Ordusu ve Bedir Tugayları adlı terör örgütleri, Şii polisler, komandolar ve askerlerin işlediği Filistinli katliamlarına dair kapsamlı rapor aşağıda yer almaktadır.
http://www.amnesty.org/en/library/info/MDE14/030/2007
veya sitemizden indirmek için TIKLAYINIZ
İranlılar Basra’daki müntesiplerine irtibat ve koordinasyon ile İngiliz güçleri ile ve kendi aralarındaki çıkarlarını muhafazanın gerekliliğini temin ettiler. Bu da Ehli Sünnet kesimlerin gerçekleştirdiği direniş eylemleri karşısında durmaktadır. Zira kendilerine göre işgalcilere yönelik silahlı eylemler istikrarsızlığı, bu da kendi otoritelerini sağlamlaştırmalarını engelleyecektir. Mezkur örgütlenmelere gelince. Bunlar şunlardır:
1.1- Tali’atul İslamiye Teşkilatı
1.2- İslami İntifada Direniş Hareketi
1.3- Se’rullah el İslamiyye Teşkilatı
1.4- 15 Şa’ban İslami Hareketi
1.5- İslami Elit Hareketi
Bu hareketleri veya oluşumları teşkil ettiren unsurların çoğunluğu içerideki çetelerden oluşmaktadır. Bunlar İran istihbaratının kadınlarıyla iş tutan İran’ın muhtelif şehirlerindeki diğer suçlu çete mensuplarıyla ihtilaf içerisinde olanlardır. Oluşumların başına İslami sıfatının olması istedikleri faaliyetleri yürütmek için zaten bir korunak sağlamaya yetiyordu. Tıpkı Hareketün Nuhbetül İslamiyyeh (İslami Elit Hareketi) durumunda olduğu gibi. Ki bu örgüt kadınlarla ilişkiye geçen ve içki dahi kullanan, hırsızlık ve kaçırma, Sünnileri katletme gibi suçları işleyen bir oluşumdu. İran istihbarat teşkilatı bu örgüte yoğunlaştı. Önde gelen Şii partilerin bulunduğu ve operasyon yapabileceği yerlerde bu örgüt ile operasyonlar için işbirliği temin etti.
Alıntı İRAN GERÇEKTE IRAK'TA NELER YAPIYOR? - I
Bu haber 16939 defa okunmuştur.