ANASAYFA SİTEDE ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE İLETİŞİM

BİLGİLENDİRME:

Elbette altta ki isimlerin hepsini bir tutmuyoruz. Reddiye ve tenkit edilenleri bir kategori altında topladığımız için böyle uygun gördük.

HABER ARA


Gelişmiş Arama

GALERY

EN ÇOK OKUNANLAR

SİTEMİZE ZİYARETLER!

       
Hayrettin Karaman'ın Tarikat Tuzağı!

Hayrettin Karaman'ın Tarikat Tuzağı!

Tarih 25 Nisan 2016, 00:09 Editör Yönetici

Yenişafak'ta yayınlanan bir yazısı üzerine..

Sayın Hayrettin Karaman;

Bugünkü yazınıza (Yenişafak,24.04.2016) bir tarikat şeyhi olan imam Rabbanî hz.[k.s]nun sözü ile başlayarak kendine bir 'hareket alanı açma gayretine girmeniz' sizi mazur göstermeye yetmeyecektir.

O hareket alanı, "Ben yanlış tarikata söz söylüyorum; İmam Rabbanî k.s gibi sahih olanlarına sözüm yok!" kaçamağına kapı aralamak için kurguladığınız bir manevra.

Fakat, sizin uyanıklığınız size göredir.Gerçek uyanıklar sizin manevralarınızın uyurugezerliğinizi örtmeye yetmediğini farkemekte zorlanmayacaklardır.

KABIZ KORO

'Rabıta şirktir' tellalı faruk beşer, 'ne şiiyim ne sünniyim, tarikatlerden de berîyim' bezirganı mustafa öztürk, yandaşlarına hükûmetin nezdinde daha çok yer açmak için 'tarikatlere de güvenmeyin sayın Erdoğan' nârâları atan a.dilipak ve daha bir yığın "tarikat düşmanı-akademik vesvese şişmanı" kişilerin hangi kabız senfoni korosunda borazan üfledikleri erbabına malumdur.

OVERLOK PAYI
Tekraren söyleyelim:
Karaman beyin sonradan kendine çıkış için sakladığı 'overlok payı' şudur: "Ben, sahih tarikate karşi değilim; karşı olsam imam-ı Rabbânî'nin sözüyle girer miyim hiç?"

Bu savunma onu bataklıktan kurtarmaya yetmez. Çünkü, sahih tarikat/tasavvuf anlayışına hüsn-ü kabul gösteren bir zât, evvelâ o beğendiği tarikat anlayışını izhar eder. Bunu yapmadan, 'görün tarikatler ne işler çeviriyor'a payanda için söze başlamak 'akademik vesvese'nin dışavurumudur.

"O ZÂT" KİM?

Benim Karaman beyi tek celsede mahkûm etmeye hazır olduğumu gösterecek sözler ettiğimi düşünenleriniz olabilir.

Bakınız a okuyucum; size niçin "tek celsede mahkûmiyet kararı' vermeye çabaladığımı söyleyeceğim size.

Karaman bey, gerçekten sahih tarikat(ler)'i hüsn-ü kabulle karşılıyor olsa idi, evvelâ okurlarını İmam Rabbanî'den[k.s] alıntıladığı sözdeki o 'bir asra yetecek bereketli zât'ın bu zamanda, bu asırda kim olduğunu, nerede yaşadığını ve neler yaptığını sorgulamalı, incelemeli ve tavzih etmeli değil miydi?
Evet; bunu yapmalıydı.

Niçin yapmadı?

Çünkü İ.Rabbânîden [ks] o sözü alıntılarken maksadı öyle bir zâtın mevcudiyetini araştırmak/incelemek deģil. Andığımız gibi, 'yok öyle bereketli bir zât; olsaydı, bilirdik' lakırtıları ile kendine ayırdığı 'overlok payı' içinde at sürmek muradı.

NEEE; YOK MU?!!!

"İmam Rabbanî [ks]nun işaret ettiği gibi 'bereketli bir zât" bu yüzyılda yok! Olsa, bilirdik ve üstelil tarikatler de bu şekilde raydan çıkmış olmazdı!" diyenlere cevabımız açık ve nettir.
Bu iddia, başlıbaşına buhtandır kardeşler!

Hâşâ, Ellah Teâlâ[cc] herşeye bereket olacak o zâtlardan, dostlarından (evliyaullahtan) bir zâtı bu yüzyılda ve sonrasında zuhûr ettirmeye güç yetiremez mi?

Öyle bir şey mümkün mü? Haşâ!

AKADEMİK TİTRLİLERİN BEREKETİNİ GÖREYDİK

Bu "tarikat düşmanı-akademik vesvese şişmanı" tâife, arada bir tarikatlere saldırarak bir şeyi bizden gizlemeye çalışıyorlar.

"Dikkatli olmak lazım!"
"Tarikatler ve evliyalar yetersiz; tasavvuf bâtıl!" kabız korosu, bu yaygaralarıyla kendiletinin ve akademya'nın kabızlıgını örtmek, gizlemek amacındalar; bu kesin!

Kendilerinin yüzyıla yetecek bereketlerinin olup-olmadığı sorgulanamasın diye, arada bir, tarikatlere çamur atıyorlar.

Çamur, kalplerinde; onu göremiyorlar!

SORUN NERDE?

Tarikatler verimsiz ise, geçmiş yüzyıllardaki kadar verimli ve ihlaslı çalısmalar yapamıyorsa(ki, bizce durum öyle değildir!) bu, evliya/şeyh makamındaki kişilerin veya tarikat disiplinin noksanlığından değildir.

Zaman, artık son demlerindedir; 'ahirin de âhirindedir'.

Bu zamanın insanlarının (ve tabii müminlerinin gönül dünyasının onulmaz ihtilaçlar, fırtınalar içinde alabora olmasındandır.

Fazla uzağa gitmeye gerek yok: Baksanıza, ilahiyat akademisyenleri bile, zahmet edip, yerlerinden kalkıp şöyle bi yolculağa çıkıp ümmet arasında "o bereletli zât nerede acabâ?" arayışına lüzûm görmüyorlar.

Akıllarının, titrlerinin, kitaplarının, menfaatlerinin kendilerine sunduğu 'dürbünü' meseleyi anlamaya yetecek vehmediyorlar.

Oysa, yerlerinden ihlasla bir kalkıp yola düşebilseler, Ellah Teâlâ onlara 'katından ilim verdiği kullarını'[kehf s.] bulacakları yeri 'balıkla' bile işaret eder; edecektir!

Yol; yola düşenindir!



Dr. Adnan Kebenç

Bu haber 16030 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit




HAYRETTİN KARAMAN

BUNLAR FRENİ PATLAMIŞ KAMYON GİBİ...

BUNLAR FRENİ PATLAMIŞ KAMYON GİBİ... Prof.Dr.Ahmet Şimşirgil- Türkiye Gazetesi

Ahmet Şimşirgil'den Hayreddin Karaman Deşifresi

Ahmet Şimşirgil'den Hayreddin Karaman Deşifresi Ahmet Şimşirgil'den Hayreddin Karaman Deşifresi

(c) 2014 - 2016 Bu web sitemizle biz kesinlikle bir inanca ve kişilere saldırı yapmıyoruz. Bu tamamen inandığımız değerlere, inanca saldıran bir zihniyeti deşifre ve bilgilendirme amacıyla, kaynak ve yorumlara dayalı özgür ifadenin savunulduğu bir web sitesidir. Olmamasını düşündüğünüz sayfa ve nedenlerini bize göndermeniz halinde, değerlendirip gerekli işlemi yapacağımızıda buradan bildiririz. Kaynak göstermek şartıyla alıntılar yapılabilinir! Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine yazılan faydalı yazılar..
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Alt Yapy: MyDesign