ANASAYFA SİTEDE ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE İLETİŞİM

BİLGİLENDİRME:

Elbette altta ki isimlerin hepsini bir tutmuyoruz. Reddiye ve tenkit edilenleri bir kategori altında topladığımız için böyle uygun gördük.

HABER ARA


Gelişmiş Arama

GALERY

EN ÇOK OKUNANLAR

SİTEMİZE ZİYARETLER!

       
NUREDDİN YILDIZ, Ehlisünnet değildir

NUREDDİN YILDIZ, Ehlisünnet değildir

Tarih 27 Ekim 2022, 11:57 Editör Yönetici

NUREDDİN YILDIZ’ı Seyretmeyiniz, Kitaplarını/Yazılarını Okumayınız, İtibar Etmeyiniz…



NUREDDİN YILDIZ, Ehlisünnet değildir… NUREDDİN YILDIZ’ı Seyretmeyiniz, Kitaplarını/Yazılarını Okumayınız, İtibar Etmeyiniz…

NUREDDİN YILDIZ’ın BAZI GÖRÜŞLERİ AŞAĞIDA GELDİĞİ GİBİDİR…

 

1- Nureddin Yıldız, VEHHABİ’DİR, VEHHABİ SUUDİ ARABİSTAN’DA EĞİTİM GÖRMÜŞTÜR, EHL-İ SÜNNET DEĞİLDİR…

Nureddin Yıldız’ın Kurumu “SOSYAL DOKU VAKFI”’dır…

Nureddin Yıldız’ı PARLATMAK ve daha da MEŞHUR edip insanları etrafında toplamak için Nureddin Yıldız’a SAHTE SALDIRILAR DÜZENLENİR VE MAĞDURU OYNAR…

 

2- Nureddin Yıldız, YÜZ HAK HÜKMÜN YANINA BİR BATIL HÜKMÜ YERLEŞTİRİP ÖYLE ANLATIR, HAK İLE BATILI İÇ İÇE SUNAR…

Nureddin Yıldız, Selefîlik/Vehhabilik hakkında; “Ashab-ı Kiram’ın yolundan gitmektir. İbn-i Teymiye de bal gibi Selefîdir…”, der ve SELEFÎLİK KELİMESİNİN ANLAMI ÜZERİNDEN ÇARPITMA YAPAR HÂLBUKİ DÖRT MEZHEB YÜZBİNLERCE MUHADDİS YÜZBİNLERCE MÜFESSİR YÜZBİNLERCE HUKUKÇU/FIKIHÇI YÜZBİNLERCE İTİKATÇI SELEF’İN YOLUNDA DEĞİL MİYDİ?

Nureddin Yıldız; “Selefilik, Ashab-ı Kiram ve Tâbiin nesline bağlı olmaktır. Bir insan ben Ashab-ı Kiram’ın yolundan gitmek istiyorum diyorsa o selefidir. Ayıp mıdır Ashab-ı Kiram’ı taklid etmek, Hasan Basri’yi sevmek ayıp mıdır?…”

 

3- Nureddin Yıldız, FETULLAH GÜLEN GİBİ O DA “ALLAH VE PEYGAMBER ADINA KONUŞTUĞUNU”, SÖYLER…

Nureddin Yıldız; “Allah adına, Peygamber adına konuşuyoruz burada…”, der…

 

4- Nureddin Yıldız, “ALLAH ARŞINDAN GÖZLÜYOR…” DİYEREK CENAB-I HAKK’A MEKÂN BELİRTİCİ İFADELERİ KULLANIR…

Nureddin Yıldız; “Allah da arşından gözlüyor…”, der…

Nureddin Yıldız, Allah nerededir sorusu için; “Asırlardır hiç bir âlim bu meseleyi çözemedi…”, der…

Nureddin Yıldız, Allah mekândan münezzehtir diyemez…

 

5- Nureddin Yıldız, HER HATADAN GÜNAHTAN MASUM OLAN RASÛLULLAH (s.a.v) EFENDİMİZ İÇİN “KÂMİL DEĞİLDİ…”, DER…

Nureddin Yıldız; “Mürşid-i Kamil diye bir tabir var. Manası eksiksiz hoca demek… RASÛLULLAH BİLE KÂMİL DEĞİLDİ, KÂMİL OLMADIĞI BEDİR SAVAŞI İSTİŞARESİNDE ORTAYA ÇIKTI, mürşid nasıl kâmil olur? Kemal Allah’a mahsustur…”, der…

 

6- Nureddin Yıldız, ÂDEM (a.s) İÇİN “ÇOCUKLARINI EĞİTMEYİ BECEREMEDİ…”, DER…

Nureddin Yıldız, Hz. Âdem (a.s) hakkında: “Cennetin kokusu henüz Âdem’in ellerinden gitmemişti. Çocuklarını istediği gibi eğitmeyi beceremedi. Dün cennetten gelmişti. Bugün DÜNYADA İSTEDİĞİ AİLE DÜZENİNİ KURAMADI ÂDEM…”, der…

 

7- Nureddin Yıldız, SAHABELERE DÜŞMANLIK EDER, SAHABELER HAKKINDA MÜSTEŞRİKLER (ORYANTALİSTLER) NE DEMİŞSE ONLARI DER…

 

8- Nureddin Yıldız, HZ. EBUBEKİR (r.a) İÇİN “BİR HURMA AĞACINA AĞZINI BOZDU…”, DER…

Nureddin Yıldız, HZ. EBUBEKİR (r.a) İÇİN “BUGÜN SANKİ O OLMASA ACINDAN ÖLECEKMİŞ GİBİ, BİR HURMA FİDANI İÇİN AĞZINI BOZDU…”, DER…

Nureddin Yıldız, Hz. Ebubekir (r.a) hakkında; “Bir hurma ağacına ağzını bozdu. SANA ZATEN O KELEPİR GELDİ. Peygamber hediye etmiş sana araziyi. Bir sürü hurma ağacı var zaten. Bir hurma fidanı, yani konuşulur, anılır bir şey değil. Bunu normal başka birisi yapsa yani, hayatında ilk defa arazi görüyor. İlk defa adamcağızın bir dikili ağacı olacak. Onu da sen benim hissemde diyorsun. Dün her şeyini Allah için vermiş birisi, bugün sanki o olmasa acından ölecekmiş gibi, bir hurma fidanı için ağzını bozdu…”, demiştir…

Nureddin Yıldız konferansında yine şöyle demiştir: “Mal hırsı ve şehvet tehlikesinden hiç kimsenin garantisi yoktur. Ebû Bekir bile olsa… Bir hurma fidanı için ağzını bozmuştur. Bir kere o hurma dikilen araziye para vermemişsin, kelepir gelmiş sana… Yani o hurma olmasa acından ölecekmiş gibi bir fidan için ağzını bozmuştur…”

Hâlbuki Peygamberlik hâriç her hususta Nebî (s.a.v)’e vâris olan, “Allah tarafından bana feyz olarak her ne verildi ise, ben onu (tamamen) Ebû Bekir’in kalbine boşalttım…” buyurulan bir zâtta hâşâ mal hırsından yahut menfî mânâda şehvetten söz etmek dolaylı yoldan Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’i yalanlamaktır. Çünkü Rasûlullah (s.a.v): “Allah (c.c) için 360 adet güzel ahlâk vardır. Ehl-i tevhid olduğu halde kim bunlardan birine sahip olursa, bu er-geç onu Cennet’e götürür…” buyurmuştur. Bunun üzerine Ebû Bekir (r.a): “Bu ahlâklardan birisi olsun bende var mıdır?” deyince Rasûlullah (s.a.v): “Yâ Ebâ Bekir! Umarım Allah’tan onların hepsi sende vardır…” buyurmuşlardır…

 

9- Nureddin Yıldız, “GELSİN DE BU DEVİRDE SIDDIK OLSUN DA GÖREYİM…”, DER…

Nureddin Yıldız, “ELLİ ÇARPI HAZRETİ EBUBEKİRLİK İMKÂNIM VAR BENİM…”, DER…

Nureddin Yıldız, HZ. EBÛ BEKİR (r.a) GİBİ ZATLARI HALKIN GÖZÜNDE KÜÇÜLTÜR BAYAĞILAŞTIRIR SIRADANLAŞTIRIR VE HADİSLERİ İNKÂR EDER…

Nureddin Yıldız; “Resullullah ne dediyse doğrudur, GETİRİN BUHARİ’Yİ GERİSİ YALAN”, BUNU KİM DİYORSA EBUBEKİR’dir O. Biz Hazreti Ebubekir’e ulaşamayacaksak eğer, HAZRETİ EBUBEKİR de BU ZAMANA ULAŞAMAZ. Yani elli çarpı hazreti Ebubekirlik imkânım var benim ama şeytan da ne diyor, “sen kim Ebubekir kim, işine bak haddini bil otur aşağı” diyor, “sen kim Ebu Hanife kim” diyor. “Bu zamanın Ebu Hanifesiyim” diyerek yola çıkan da kazanıyor. Ama bir güreşçi, mindere çıkmadan, “ben yenileceğim ama hele bir çıkayım” derse o güreşi nasıl kazanacak ki, akıl var mantık var. O sebeple bu hal şeytan tuzağıdır. Allah’ın dostları büyük insanlar evet, ama erişilmez insanlar değil. Erişilmeyen tek şey Nübüvvet makamıdır…”, der…

Nureddin Yıldız; “Gelsin de bu devirde Sıddık olsun da göreyim…”, der…

 

10- Nureddin Yıldız, SAHABEDEN RASÛLULLAH (s.a.v)’in ŞAİRİ HASSAN BİN SABİT (r.a) HAKKINDA “ÖDLEK İDİ… KORKAKTI, SAVAŞ ZAMANINDA KADINLARLA SAKLANIYORDU…”, DER…

Nureddin Yıldız, Sahabeden Rasûlullah (s.a.v)’ in şairi Hassan bin Sabit (r.a)  hakkında: “KILIÇ GÖRÜNCE, ÖDÜ PATLAYAN Hassan bin Sabit vardı… Arkadaşları ona espiri yapmak için BAŞÖRTÜ TAKSANA diyorlardı. Ödlek biriydi. Ama dili laf yapıyordu. Rasûlullah (s.a.v)’i müşrikler propaganda yapmak için geldiklerinde bana Hassan’ı bulun dedi. O, korkak, SAVAŞ ZAMANINDA KADINLARIN BULUNDUĞU YERE SAKLANAN Hassan’ı aradı. Hassan, ödlek. Savaş zamanı kadınlarla saklanıyordu. Beni de GÖTÜRMESİNLER diye…”, der…

 

11- Nureddin Yıldız, “SAHABELERİN PEYGAMBER EFENDİMİZİN VEFATINDAN SONRA PEYGAMBER EFENDİMİZİN RUHUNA HİÇ KUR’ÂN YASİN HATİM OKUMADIKLARI” İFTİRASINI ATAR…

Nureddin Yıldız; “Ashab en az 120 bin kişiydiler. Bir tanesinin bir kutlu doğum haftası yaptığını, Peygamber için Yasin okuduğunu, indirdiği hatimleri Peygamberin ruhuna gönderdiği olmamıştır. Ona inmiş Kurân’ı Peygamberin ruhu için okumadılar. Açıkgözlülük yapmadılar. Kurân O’nun kalbine indi zaten. Ben de Senin için okudum ya Rasûlallah demediler…”, der…

 

12- Nureddin Yıldız, EVLİYALARA DÜŞMANLIK EDER, MÜSTEŞRİKLERİN (ORYANTALİSTLERİN) AĞZIYLA KONUŞUR…

 

13- Nureddin Yıldız, YUNUS EMRE (rh.a)’in SÖZLERİ HAKKINDA“YA AKLINDAN YA DA İMANINDAN ŞÜPHE EDERİZ…”, DER…

Nureddin Yıldız, YUNUS EMRE (rh.a)’in SÖZLERİ HAKKINDA “TERBİYELİ SÖYLENMEMİŞ BİR SÖZ…”, DER…

Nureddin Yıldız, Anadolu evliyasından YUNUS EMRE (rh.a)’in; “Cennet cennet dedikleri, birkaç köşkle birkaç huri… İsteyene ver sen ânı (onu), bana Seni gerek Seni…” sözü hakkında; “Terbiyeli söylenmemiş bir söz olarak görürüz… SÖYLENME MAKSADI ŞUYMUŞ BUYMUŞ DİYEREK ayrıntıya girme ihtiyacı da hissetmeyiz…”, DER…

Nureddin Yıldız, bu sözü söyleyen kimse hakkında yine; “Ya aklından ya da imanından şüphe ederiz…”, der…

 

14- Nureddin Yıldız, BÜYÜK VELÎ MUHYİDDİN İBN-İ ARABÎ (rh.a) hakkında; “AVRUPA KAFALI… VE AVRUPA’dan GETİRDİĞİ MİKROPLARI MÜSLÜMANLARA TAŞIDI…”, DER…

Nureddin Yıldız, MUHYİDDİN İBN-İ ARABÎ (rh.a)’e iftiralar atıp; “Ümmet-i Muhammed, Firavuna lanet etti etti, geldi Muhyiddin Arabi, ‘Yâ ona neden lanet ediyorsunuz, Allah dostlarından biridir o’ dedi. ‘Sen ne diyorsun?’ dediler, ‘Ne diyeceğim, Allah odur zaten’ dedi. Kur’an, ‘Ene rabbükümü’l a’lâ diyor, Kur’ân okumuyor musunuz’ dedi”, der…

 

15- Nureddin Yıldız, TARİKAT İLE MASONLUĞU AYNI GÖRÜP, BÜYÜK VELÎ MUHYİDDİN İBN-İ ARABÎ (rh.a)’in EKOLÜ VAHDET-İ VÜCUD HAKKINDA İFTİRALAR ATAR…

Nureddin Yıldız; “Vahdet-i Vücud ne demek? TARİKATA KAYDOLUYORSUN. MASONLUK LOCASI GİBİ 33 DERECEYE GELİNCE BAŞ MASON OLUYORSUN. HER ŞEY SANA MÜBAH. Kimse sana bir şey sormuyor gibi bir şey. EN SONUNDA DİYOR ki tabi, ‘BEN de ALLAH OLDUM’ DİYOR. Bu İBN-İ ARABİ’nin, ÜMMETİ MUHAMMED’e AVRUPA’dan GETİRDİĞİ KOLERA MİKROBU BU…”, der…

Nureddin Yıldız; “Muhyiddin İbn-i Arabî Batı’nın mikroplarını Müslümanlara taşımış, yaymıştır. İbn-i Arabî, bir kuyuya küçük bir taş attı. Sadreddin Konevî diye Konyalı birisi de aldı onun sözlerinden yeni bir din ihdas etti. KUR’ÂN AYETLERİNİ VE HADİSLERİ KULLANARAK YUNAN FELSEFESİNDEN YENİ BİR DİN İCAT ETTİLER… Yani İbn-i Teymiyye Yunan felsefesini şeraitin özü haline getiren İbn-i Arabî’nin çıkardığı masabaşı tasavvufu karşısına aldı…”, der…

 

16- Nureddin Yıldız, SADREDDİN KONEVÎ HAKKINDA “DİN İHDAS ETTİ… YUNAN FELSEFESİNDEN YENİ BİR DİN İCAT ETTİLER…”, DER…

Nureddin Yıldız, MUHYİDDİN İBN-İ ARABÎ (rh.a)’e İFTİRALAR ATIP, Muhyiddin İbn-i Arabî (rh.a) hakkında; “Firavuna niye lanet ediyorsunuz? O Allah dostudur…” dediğini iddia eder…

Nureddin Yıldız; “Muhyiddin İbn-i Arabî Batı’nın mikroplarını Müslümanlara taşımış, yaymıştır. İbn-i Arabî, bir kuyuya küçük bir taş attı. Sadreddin Konevî diye Konyalı birisi de aldı onun sözlerinden yeni bir din ihdas etti. Kur’ân ayetlerini ve hadisleri kullanarak Yunan felsefesinden yeni bir din icat ettiler… Yani İbn-i Teymiyye Yunan felsefesini şeraitin özü haline getiren İbn-i Arabî’nin çıkardığı masabaşı tasavvufu karşısına aldı…”, der…

 

17- Nureddin Yıldız, İMAM GAZALİ’NİN EHL-İ SÜNNET İTİKADI OLAN MÂTURÎDÎLİK VE EŞ’ARÎLİK’İ TERKEDEDEREK SELEFÎLİK (şimdiki Vehhabilik) AKAİDİNE DÖNÜP BU İTİKAD ÜZERE ÖLDÜĞÜ İFTİRASINI ATAR…

Nureddin Yıldız, İmam Gazali (rh.a) hakkında; “Kelâm (akâid) ilmine dair bütün ekolleri (Eş’arî’yi Mâturîdî’yi) bidat mezhepler olarak görmüştür. Ne kadar doğru bilmiyorum. Bir hafta sonra da vefat ediyor…”, der…

Nureddin Yıldız; “İmam Gazali, Mâturîdî’lik ve Eş’arî’lik gibi bidat fırkaları terk edip Selefin (kendince Vehhabiliği kastediyor) akaidine dönmüştür…”, der…

 

18- Nureddin Yıldız, İBN-İ TEYMİYYE’CİDİR, AKIL HOCASI İBN-İ TEYMİYYE’DİR…

Nureddin Yıldız, İBN-İ TEYMİYYE İLE İMAM-I ÂZAM’IN MEZHEB İMAMLARININ, İMAM-I RABBANİ’NİN EŞİT-AYNI OLDUKLARINI, SÖYLER…

Nureddin Yıldız, İMAM-I RABBANİ’YE İFTİRA ATIP, “MUHYİDDİN İBN-İ ARABÎ DÜŞMANI” OLDUĞUNU, SÖYLER…

İbn-i Teymiyye Ehl-i Sünnet DEĞİLDİR, Nureddin Yıldız, İbn-i Teymiye’yi yere göğe sığdıramayıp; “İçtihad hususunda İmam-ı Azam ve diğer mezheb imamları neyse İbni Teymiye’de odur…” der…

Nureddin Yıldız; “(İmam-ı Rabbani diyor ki:) ‘Bana ne senin Mekkî kitabından (Fütühât-ı Mekkiye’den) bana Medeni şeraitten bahset’ diyor. Adamı (Muhyiddin İbn-i Arabî’yi) Medine’nin dışında görüyor. Şeriat dilinde bunun ne manaya geldiğini hepimiz biliyoruz (!) Yani (İmam-ı Rabbani) İbn-i Arabî ile savaştı…”, der…

Nureddin Yıldız; “İmam-ı Rabbani ve İbn-i Teymiyye metod ve hareket olarak aynıdır. Sadece yaşadıkları coğrafya farklıdır. Aralarında fark yoktur. İkisi de müceddiddir. İkisi de (Muhyiddin) İbn-i Arabî düşmanı…”, der…

Nureddin Yıldız; “(İbn-i Teymiyye ve İmam-ı Rabbani) İkisi de İbni Arabi düşmanı… Tam Türkçesiyle (İmam Rabbani) ‘başlarım senin Füsusu’l Hikeminden’ diyen bir kimsedir. Yani ‘İbni Arabi’ye başlarım’ diyen bir kimsedir…”, der…

Nureddin Yıldız, İbn-i Teymiye’yi yere göğe sığdıramayıp;  “Rasûlullah’ın adamı…” vs. ifadeler kullanır…

Nureddin Yıldız; “Ebu Hanife’de, İbn-i Hanbel’de içtihat için hangi şartlar varsa İbn-i Teymiyye de aynı şartlara sahiptir. Kendisi Müçtehittir. Bunu düşmanları da kabul ediyor. İmam Züfer’den aşağı kalan bir tarafı yoktur…”, der…

Hâlbuki İmam-ı Rabbani Hazretleri Mektubat’ında 266. Mektupta Muhyiddin İbn-i Arabî Hazretleri hakkındaki görüşü şöyledir: “…Nasıl müctehid ictihadında hata ederse, sorumlu olmuyorsa, evliya da keşfinde hata ederse sorumlu olmuyor. Ancak bu yanlış keşfe uyanlar sorumlu oluyor. Hiçbir Müslüman da (Muhyiddin) İbn-i Arabî’nin yanlış keşiflerine uymaz. Onun hakkında konuşanlardan bir kısmı haddi aşıyor, bir kısmı büsbütün mahrum kalıyor. EVLİYANIN BÜYÜKLERİNDEN OLAN Muhyiddin-i Arabî, keşiflerindeki hatalardan dolayı büsbütün reddedilemez. Onun Vahdet-i Vücûd bilgisi, görünüşte, Ehl-i sünnet itikadına uymuyor ise de, uydurulması kolaydır. Aradaki farkın, yalnız sözde ve kelimelerde olduğunu gösterdim…”

İmam-ı Rabbani Hazretleri Muhyiddin İbn-i Arabî‘ye asla düşmanlık beslemediği gibi bir mektubunda Muhyiddin İbn-i Arabî’den bahsederken “KARDEŞİM” lafzını kullanıyor…

İbn-i Teymiyye ise, Muhyiddin İbn-i Arabî hakkında şu ifadeleri kullanıyor: “YAHUDİ ve HIRİSTİYANLARIN HATTA ARAP MÜŞRİKLERİN KÜFRÜNDEN DAHA İLERİ DERECEDİR…” (İbn Teymiyye, el-Furkan, s. 107)

Evet, Nureddin Yıldız, kişiyi Ehl-i Sünnet’ten çıkaracak birçok görüşü olan ve Ulema-ı Kadîm’in birçoğunun tekfir ettiği İbn-i Teymiyye ile Bin Yılın Müceddidi Şeriat ve Tarikat Bekçisi İmam-ı Rabbani hazretlerinin arasında fark olmadığını söyler…

 

19- Nureddin Yıldız, İBN-İ TEYMİYYE’NİN SAHABELER VE DÖRT MEZHEP HAKKINDAKİ EDEPSİZCE İFADELERİNİ AKLAMAYA ÇALIŞIR…

Nureddin Yıldız; “İbn-i Teymiyye’nin Ashaba karsı ağzından bal akar, onlar hakkında uygun olmayan bir söz söylemez. Dört mezhebe saygı konusunda Minhâcü’s-Sünne sonraki asırlara örnek olmuştur. Ashab-ı Kiram’a toz kondurmaz…”, der…

 

20- Nureddin Yıldız, İBN-İ TEYMİYYE’NİN CİHAD ADI ALTINDA İSLÂM ÂLEMİNDE ÇIKARDIĞI FİTNELERİ AKLAMAYA ÇALIŞIR…

Nureddin Yıldız; “Hristiyan ve Yahudilerle savaşmış, onlara cephe aşmış. Moğollara karşı cihad etmiş”, “Batınî ve Râfizî’lerle savaşmış”, der…

 

21- Nureddin Yıldız, OSMANLIYA DÜŞMANLIK EDİP OSMANLI PADİŞAHLARINA İFTİRALAR ATAR…

Nureddin Yıldız Osmanlı’ya çeşitli yerlerdeki videolarında şöyle saldırıp iftiralar atmıştır: “PADİŞAHLARININ İBADETLERİ EKSİKTİ”, “EVLADINI HAKSIZ YERE KATLETTİ”, “PADİŞAHLAR HACCA GİTMEDİ”, “OSMANLI O KADAR BÜYÜKTÜ DE NEDEN HAKSIZ YERE BU DEVLETİ YIKTI ALLAH?”, “SARAYDA ZEVKÜ SEFA AKIYOR! 14 TON ALTIN İLE SARAYININ KAPILARINI BOYATMIŞ”, “OSMANLI PADİŞAHLARI SÜT BANYOSU YAPARDI”, “KANÛNİ İKİYÜZLÜ”, “KANÛNİ 100 KERE ŞEYHÜLİSLAMA SORDUYSA 300 KERE DE TEMBİH ETMİŞ, ÖLMEDEN FETVA KÂĞITLARININ KABRE KONMASINI İSTEMİŞ AMA O KÂĞITLAR SENİ KURTARMAZ”, “OSMANLI SARAYI FISK-U FÜCUR YUVASIYDI…”, “KILDIĞI TERAVİH YÜZÜNDEN DEVLET (OSMANLI) ÇÖKTÜ…”

 

22- Nureddin Yıldız, OSMANLIYA DÜŞMANLIK EDİP “HİLAFET MAKAMINI HAK ETMEDİĞİ HALDE İŞGAL EDEN OSMANLI”, DER…

Nureddin Yıldız: “Hilafet makamını hak etmediği halde işgal eden Osmanlı’nın, son yeteneksiz padişahlarının zevk-ü sefasını (Teravih namazını) ibadet diye bana sunuyorsun…”, der…

 

23- Nureddin Yıldız, ABDULHAMİD HAN’A DÜŞMANLIK EDİP İFTİRALAR ATAR…

Nureddin Yıldız, “ABDÜLHAMİD PİYANO ÇALMAKTAN AZİZ MAHMUT HÜDAYİ’NİN YANINA GİTMEYE FIRSAT BULAMADI…”, İFTİRASINI ATAR…

Nureddin Yıldız, cennet mekân Sultan ABDULHAMİD HAN hakkında; “Kendisi kızıyla oturup, piyano dersi yaptılar orda… Ama Aziz Mahmud Hüdayi’yi de çağırıp tarikatını ihya etti. Aziz Mahmud Hüdayi’yi çağırıyorsun, kendin piyano dersi yapıyorsun… O piyanocu mu? Sarayda oturup piyano çal… Tarikat erbabı bir adamın piyanoya vakti olur mu Allah aşkına ya?”, der…

HÂLBUKİ AZİZ MAHMUD HÜDAYİ (rh.a) ABDULHAMİD HAN’dan 200 KÜSUR YIL ÖNCE YAŞAMIŞ BİR VELÎDİR…

 

24- Nureddin Yıldız, FATİH SULTAN MEHMED HAN’A DÜŞMANLIK EDİP İFTİRALAR ATAR…

Nureddin Yıldız, “FATİH 7 DİL ÖĞRENİRKEN KEŞKE BİR TANE DE TEFSİR OKUSAYDI”, DEYİP İFTİRA ATAR…

Nureddin Yıldız; “Fatih 7 dil biliyordu… Keşke Fatih bir Tefsiri de baştan sona okumuş olsaydı. Keşke Tasavvuf yönü de ilerlemiş olsaydı. Allah bu devleti haksız yere yıkmadı…”, der…

HÂLBUKİ FATİH, İYİ DERECEDE TEFSİR, FIKIH ve DİĞER ŞER’İ İLİMLERE VÂKIFTI. TASAVVUF YÖNÜNE GELİNCE, FATİH’in MÜRŞİDİ HACI BAYRAM-I VELİ’nin HALİFESİ, AKŞEMSEDDİN HAZRETLERİDİR. Bir keresinde FATİH cemaate namaz kıldıracak kişinin ikindi namazının sünnetini hiç kaçırmamış birisinin olmasını isteyince kimse çıkmayıp, kendisini imamlığa geçmiştir. Sormak lazım, Sünnet hususunda bu kadar inceliği olan bir kimsenin tasavvuf yönünde ilerlemesi nasıl olur?

 

25- Nureddin Yıldız, TERAVİH NAMAZINI İNKÂR EDER, TERAVİH NAMAZINA “UYDURUK EĞLENCELİ NAMAZ”, DER…

Nureddin Yıldız, TERAVİH NAMAZININ İBADET OLMAYIP OSMANLI PADİŞAHLARININ ZEVK-U SEFASI OLDUĞUNU, SÖYLER…

Nureddin Yıldız, Teravih Namazının günümüzdeki haliyle yani bazı camilerimizde sırf cemaati camiye çekmek ve sevdirmek için söylenen birkaç ilahiyi “müziğe ve notaya“ benzetmiş ve bunu Osmanlı padişahlarına atfen şu ifadeleri kullanmıştır: “Hilafet makamını hak etmediği halde işgal eden Osmanlı’nın son yeteneksiz padişahlarının zevk-u sefasını ibadet diye bana sunuyorsun. Bu kıldığı ritüel (dini tören/ayin) dediğin Teravih yüzünden devletin çöktüğünü niye hatırlatmıyorsun. SARAYINDA FISK-I FÜCURDAN VAKİT BULMUŞ da uyduruk eğlenceli iki rekât namaz kılmış diye Osmanlı sarayı, Peygamber sarayı mı? Sen bunu DOLMABAHÇE SARAYINDAKİ BALO SALONUNDA KILINMIŞ NAMAZDAN ALINTILADIN…”

Nureddin Yıldız, Teravih namazının aslında sonradan Osmanlı sarayında uydurulmuş olduğunu, hatta daha da ötesi OSMANLI DEVLETİNİN TERAVİH YÜZÜNDEN BATMIŞ OLDUĞUNU söyler…

 

26- Nureddin Yıldız, MEZHEBSİZDİR, HEVÂ-HEVESİNE GÖRE FETVA VERİR…

Nureddin Yıldız, KENDİSİ BİZZAT KADİR MISIROĞLU’nun HUZURUNDA “MEZHEBİM YOK…” DİYEREK İTİRAF ETMİŞTİR…

Nureddin Yıldız, Fetvalarında çoğu kez mezhebleri söz konusu etmeden “BİZİM ŞERİATİMİZDE ŞÖYLE…” der…

Nureddin Yıldız; “İnsanlar şu tarikat bu mezhep diye diye bölündü parça parça oldular. İbni Teymiyye (ise) bana Kur’ân yeter, bana Sünnet yeter diyen bir insandır…”, der…

 

27- Nureddin Yıldız, YÖNETTİĞİ SOSYAL MECRALAR ÜZERİNDEN EHLİSÜNNETTEN ÇIKMIŞ MEZHEPSİZ İTHAL NUMAN ALİ KHAN’IN KONUŞMALARININ ÇEVİRİSİNİ YAPARAK ÜLKEMİZDE MEZHEPSİZLERİN YAYILMASINI SAĞLAMIŞTIR…

 

28- Nureddin Yıldız, SORULAN AÇIK-NET SORULARI SULANDIRMAYI TERCİH EDER VE İFŞÂ OLACAĞI NOKTADA KONUYU SAPTIRMA YOLUNA GİDEREK BU AYAK OYUNLARI İLE MİLLETİ KANDIRIR…

 

29- Nureddin Yıldız, BATIL HÜKMÜNÜ YAYAR, TEPKİLERİN ARTTIĞINI GÖRÜNCE HEMEN VİDEOSUNU KALDIRIR, BİR VİDEO YAYINLAYIP DA ONU YALANLAMAZ VE ZATEN ARTIK ZEHİRİNİ HER TARAFA YAYMIŞTIR…

 

30- Nureddin Yıldız, “KANDİL KUTLAMANIN BİD’AT OLDUĞUNU”, SÖYLER…

 

31- Nureddin Yıldız, MEVLİD KANDİLİ KUTLAYAN MÜSLÜMANLARI HRİSTİYANLARA BENZETİR…

Nureddin Yıldız; “Hristiyanlar da peygamberlerini çok seviyorlardı YÜZYILLARCA ONUN DOĞUMUNU KUTLADILAR AMA GÂVURLUKLARINDAN BAŞKA BİR ŞEYLERİ ARTMADI…”, der…

 

32- Nureddin Yıldız, TARİKATLARA KARŞIDIR, RABITA TEVESSÜL GİBİ HUSUSLARI İNKÂR EDER…

Nureddin Yıldız; “İnsanlar şu tarikat bu mezhep diye diye bölündü parça parça oldular. İbni Teymiyye (ise) bana Kur’ân yeter, bana Sünnet yeter diyen bir insandır…”, der…

 

33- Nureddin Yıldız, DUA EDİP ARDINDAN MESELA PEYGAMBER EFENDİMİZİN “YÜZÜSUYU HÜRMETİNE” (KABUL EYLE) DEMENİN BİD’AT OLDUĞUNU”, SÖYLER…

 

34- Nureddin Yıldız, ŞEFAATİ İNKÂR EDİP, “ŞEFAAT YA RASULULLAH”MIŞ! BIRAKIN BU EDEBİYATLARI!!! RESULULLAH SİZDEN EDEBİYAT İSTEMİYOR…”, DER…

 

35- Nureddin Yıldız, TEVESSÜL HAKKINDA “CAİZ DEĞİL, PEYGAMBER DAHİ OLSA ARAYA GİREMEZ…”, DER…

 

36- Nureddin Yıldız, “RABITA YAPAN İMAMIN ARKASINDA (KILDIĞIN) NAMAZI İADE ET…”, DER…

 

37- Nureddin Yıldız, MÜRŞİD-İ KÂMİLLERE DÜŞMANLIK EDER…

Nureddin Yıldız konuyu saptırarak; “Mürşid-i Kamil diye bir tabir var. Manası eksiksiz hoca demek… Rasûlullah bile kâmil değildi, kâmil olmadığı Bedir savaşı istişaresinde ortaya çıktı, mürşid nasıl kâmil olur? Kemal Allah’a mahsustur…”, der…

 

38- Nureddin Yıldız, ÖLÜYE HATİM OKUMAYI KUR’ÂN OKUMAYI REDDEDER KABUL ETMEZ…

Nureddin Yıldız; “VEFAT EDENİN RUHUNA KUR’ÂN OKUNMAZ, SAHABE BÖYLE BİR UYANIKLIK YAPMADI…”, der…

 

39- NUREDDİN YILDIZIN PEŞİNDEN GİDENLER ÖNCE İBN-İ TEYMİYYECİ VE MEZHEPSİZ OLUR SONRA VEHHABİ-SELEFİ VE ANT-İ TASAVVUFÇU OLUR SONRA CİHATÇI OLUR SONRA TEKFİRCİ OLUR SONRA DEAŞ’LI VS ÖRGÜTLÜ OLUR…

 

40- Nureddin Yıldız, Ehlisünnet dışı SAPIK görüşlerinden döndüğünü söylememiştir, Ehlisünnet dışı görüşleri üzerine devam etmiştir…

Nureddin Yıldız, Ehlisünnet dışı SAPIK görüşlerinden hiçbiri ile ilgili bir geri adımı, tevbesi, “şu mevzuda hata yaptım özür diliyorum” dediği asla yoktur…

Ehlisünnet dışı SAPKIN 2 itikadi görüşünden döndüğünü vazgeçtiğini Cübbeli Ahmet Hoca açıkladı, lakin Nureddin Yıldız kendisi bizzat bir şey söylemedi bizatihi bir açıklama yapmadı…

Nureddin Yıldız, Peygambere hakaretinden, Sahabeye hakaretinden, Evliyaya hakaretinden, Osmanlıya hakaretinden vazgeçtiğini söylemedi…

Nureddin Yıldız, neden bir VİDEO ÇEKİP açıklama yapıp da vazgeçtim “ŞU GÖRÜŞLERİMDEN DÖNDÜM” DEMİYOR…

Nureddin Yıldız, Peygambere Sahabeye Evliyaya Osmanlıya hakaret ederken aşağılarken video yaptırabiliyor da, Ehlisünnet dışı SAPIK görüşlerinden döndüğünü söylediği bir video yaptıramıyor mu?


SEYFULLAH KILINÇ HOCA

http://www.seyfullahkilinchoca.com/2020/04/05/nureddin-yildiz-ehlisunnet-degildir-nureddin-yildizi-seyretmeyiniz-kitaplarini-yazilarini-okumayiniz-itibar-etmeyiniz/

Bu haber 6575 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit




NUREDDİN YILDIZ

Nureddin Yıldız Hakkında İsmailağa'dan Açıklama Geldi

Nureddin Yıldız Hakkında İsmailağa'dan Açıklama Geldi Nureddin Yıldız'ın Mahmud Efendi Hazretlerimiz Üzerinden Câmiamıza Yönelik Tezvîrâtına Dair Zarûrî Bir Açıklam...

Nureddin Yıldız'ın Tenkitlere Tahammülsüzlüğü

Nureddin Yıldız'ın Tenkitlere Tahammülsüzlüğü Nureddin Yıldız'ın Tenkitlere Tahammülsüzlüğü

(c) 2014 - 2016 Bu web sitemizle biz kesinlikle bir inanca ve kişilere saldırı yapmıyoruz. Bu tamamen inandığımız değerlere, inanca saldıran bir zihniyeti deşifre ve bilgilendirme amacıyla, kaynak ve yorumlara dayalı özgür ifadenin savunulduğu bir web sitesidir. Olmamasını düşündüğünüz sayfa ve nedenlerini bize göndermeniz halinde, değerlendirip gerekli işlemi yapacağımızıda buradan bildiririz. Kaynak göstermek şartıyla alıntılar yapılabilinir! Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine yazılan faydalı yazılar..
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Alt Yapy: MyDesign