Bildiğiniz üzere Fransa’da Işid adındaki harici cehennem köpeklerinin üstlendiği bir saldırı yaşandı. Olay baştan itibaren şüphelerle dolu. Kendisini patlatan bombacının pasaportu sapasağlam ellerine geçiyor mesela. Ve saldırganların isimlerine dikkat edin hep Ahmed, Muhammed. Bu patlamanın amacı elbette açık. Birincisi aynı oyun; İslam ile terörü yan yana getirmek. İslam’a yönelen kalpleri soğutmak ve şüpheyi arttırmak.
İkincisi ise Avrupa’nın almaya mecbur kaldığı mültecileri kovmak ve almamak için bahane bulmuş olması.
Geçmiş olduğumuz dönemde El-kaide, şimdi ise Işid kukla olarak kullanılıyor. Müslümanlar azıcık basiretli olsaydı ve Ehli Sünnet alimlere kulak verilseydi bunların hiçbiri olmayacaktı. İngiliz’in oyunu tutmayacaktı.
FRANSA’NIN OLAYA BAKIŞI
Fransa bu olaylardan sonra doğal bir netice olarak İslam’ı ve Müslümanları suçluyor. Medya ve özellikle karikatüristler İslam’a ve Müslümanlara mansızca saldırıyor.
MUSTAFA İSLAMOĞLU’NUN OLAYA BAKIŞI
Yazımızın konusu olan Mustafa İslamoğlu’nun bakış açısı ise Fransızlar ile paralel. Fransızlar İslam’ı suçluyor. İ.oğlu da İslam’ın temelini “sünneti” suçluyor.
Sanki Işid veya hangi örgüt ise kaynağı “sünnetmiş” gibi lanse ediyor ve sünnet-hadis düşmanlığına bahane buluyor.
Şimdi size soruyoruz?
İslamı ve İslam’ın temelini suçlayan bu iki zihniyet arasında fark var mı?
DİN UYDURMAK İÇİN HADİS VE SÜNNETİ İNKAR ETMELİ
Kendilerinin uydurulmuş din dediği şey Resulüllah’ın Kur’an’dan aldığı yetkiyle koyduğu şeriat. Allah’ın emri de O’na itaat etmemiz yönünde. Yani bu, aslında indirilmiş din.
Uydurulmuş din ise Resulüllah’ın inkar edilerek haşa “hükümsüz” bırakıldığı bir din. Kimin din uydurduğu aslında ortada olduğu halde ortalıkta bu şekilde propaganda yapmaları ve rağbet görmeleri, rağbet edenlerin cehaletinden kaynaklanıyor. İlimsiz bir toplum her zaman kandırılmaya ve yönlendirilmeye müsaittir.
İ.oğlunun paylaşımına Twitter’dan tepki yağdı:
Bu haber 16652 defa okunmuştur.