GÖRMEZ, CARULLAH VE DİYALOG
Açıklama: GÖRMEZ, CARULLAH VE DİYALOG
Kategori: MUSA CARULLAH
Eklenme Tarihi: 02 Haziran 2017
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 00:09
Site: Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine site
URL: http://www.reddiyeler.com/detay.asp?haberID=528
Mehmet Görmez’in
Yüksek Lisans Tezi olarak yayınladığı yayınladığı Musa Carullah’a ait
kitaptan: Carullah’a göre, diğer din ve inançlara hoşgörüyle bakılması
ve insanların cehennem ateşinde sonsuza kadar yanmayacaklardır (Mehmet
Görmez, Musa Carullah Bigiyef, s. 157, 159; Rahmeti İlahiye Burhanları,
s. 9 (Görmez’in kitabından alıntı).
Görmez de, (H. Ziya Ülken’in
ağzından) Musa Carullah’ın, Müslümanlar arasında taassubu ve dini
toleranssızlığı azaltmak gayesiyle bu fikirlerinde haklı olduğunu ifade
etmektedir Mehmet Görmez, Musa Carullah Bigiyef, s.159).
Bir kere
burada konu Müslümanlar arası ilişki değil, gayri Müslümler ilişkidir.
Görün bakın ki, Musa Carullah ve benzerlerinin, İslam âlimlerine ve
İslami kaynaklara asla hoşgörüleri yok; ama diğer dinlere ve inançlara
karşı hoşgörüleri sonsuz!..
Musa Carullah, çoğu fırsatta bu günkü
şekliyle diğer dinlerin doğruluğu ve yol göstericiliğine işaret
etmektedir. Bununla ilgili olarak Nisâ Sûresi’nin 26. Ayetinin anlamını
saptırarak şöyle demektedir:
“Bu ayette Allah’ın bizden
öncekilerin hakikate uygun sünnetlerine uymamızı istediğini görmekteyiz.
Şayet İslam Ümmeti’nin kadim milletlerin sünnetlerine tabi olması,
onları kendine rehber edinmesi, ilahi iradeye uygun görülmüş ve İslam
tarafından meşru kabul edilmişse, Kur’an-ı Kerim açıkça ümmeti böyle bir
şeye davet ediyor ve kadim ümmetlerin iyi sünnetlerini delil olarak
görüyorsa, Kur’an’ı bize getiren Hz. Peygamber’in sünnetlerini, böyle
bir haktan kim mahrum edebilir?” Musa Carullah, Kur’an Sünnet İlişkisine
Farklı Bir Yaklaşım: Kitâbu’s-Sünne (Çeviren: Mehmet Görmez), Ankara
Okulu Yayınları, Ankara, 2000, s. 15).
Halbuki söz konusu
ayetteki “sünene’l-lezîne min kabliküm” ifadesinde kasdedilen Salihlerin
ve nebilerin yoludur. Ayet, müminleri, sâlihlerin yoluna ulaştırmaktan
söz etmektedir. Fakat Carullah, güya sünnet’in delil oluşunu anlatmak
için bu sokuşturmayı yapıyor. Halbuki Fazlurrahman gibiler, kendisi Hz.
Peygamber (sav)’in hadislerini ve sünnetini kabul etmiyor, aklınca çağa
göre yorumlanmış, halkın kabul ettiği ve toplumda uygulanabilirliği olan
ve adına da “yaşanan sünnet” dedikleri saçmalığı kabul ediyorlar.
Musa
Carullah, İslam sosyal şeriatını tanıtmak (Oluşturmak için mi demek
istiyor bilmiyoruz) için bütün dinlerin, önceki milletlerin bütün
kanunlarının, günümüz medeniyetinin bütün sistemlerinin tamamıyla
kucaklanması gerektiğinden de söz etmektedir (Musa Carullah, İslam’ın
Elifbâ’sı (Yayına Hazırlayanlar: İbrahim Maraş, Seyfettin Erşahin),
Ankara, 1997, s. 44).
01.05.2017
Dr. Ahmet Gelişgen