ANASAYFA SİTEDE ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE İLETİŞİM

BİLGİLENDİRME:

Elbette altta ki isimlerin hepsini bir tutmuyoruz. Reddiye ve tenkit edilenleri bir kategori altında topladığımız için böyle uygun gördük.

HABER ARA


Gelişmiş Arama

GALERY

EN ÇOK OKUNANLAR

SİTEMİZE ZİYARETLER!

       

"Bize Sadece KURAN Yeter" Diyen Ahmaklar!..

Tarih 03 Mart 2015, 10:43 Editör Yönetici

Sünnet düşmanlarının gerçek yüzü.. Günümüz dünyasını ilgilendiren bir mesele..

Günümüzün  hoca vasıflı ama konuşurken sağlam delillerden ziyade sivrilmek maksadıyla okuduğunu kendi kafasına göre yorumlayan tefsir hadis fıkıf meselelerinde dahi  kitaba bakmak ihtiyacı hissetmeyen bir grup türedi. Kendi akıllarını millet nazarında geçirebilmek söz sahibi yapabilmek için ise Rasulullah Efendimizin hadislerini  devre  dışı bırakarak sapkınlık yolunu seçtiler.

ve Dediler ki “ Peygamber bir postacıdır” Kuran’ı bize getirdi okudu okadar  başka görevi yoktur ! ölmüştür gitmiştir” .

Belki direk ağızlarından bunu duyamazsınız fakat dolaylı yoldan demek istedikleri açıkca budur..

peki öyle mi ?

İmam Beyheki Delail kitabında şöyle rivayet eder:

“Eshab-ı kiramdan İmran bin Husayn (Radıyallahü anh), şefaatle ilgili bazı hadisler nakleder.

Oradakilerden biri der ki:  ” Siz hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili Kur’anda bir şey bulamıyoruz.”

İmran bin Husayn hazretleri buyurur ki:

– Sen Kur’anı okudun mu?
– Evet.

- Kur’anda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekat olduğuna rastladın mı?

- Hayır.

- Peki bunları kimden öğrendiniz? Bizden [Eshab-ı kiramdan] öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Peki Kur’anda kırk koyunda bir koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekat düştüğüne rastladın mı?

– Hayır.

- Öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Bizden öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Hac suresinde (Eski evi [Kabe’yi] tavaf etsinler) âyetini okumadınız mı? Peki orada Kabe’yi yedi defa tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı?

– Hayır.

 

Hz. İmran daha sonra buyurur ki: Sizin bilmediğiniz bizim Resulullahtan öğrendiğimiz daha çok şey vardır.” Allahü teâlânın Kur’anda şöyle buyurduğunu duymadınız mı? (Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.) [Haşr, suresi, 7]

_____________________________

Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik. [Bakara suresi, 151]

İmam Şafii hazretleri, Bu âyetteki hikmetten maksat, Resulullahın sünnetidir. Önce Kur’an zikredilmiş, peşinden hikmet bildirilmiştir  buyuruyor.

Kur’an-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, Peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi. Halbuki, açıklanması da emredilmiştir.

Ayeti Kerimelerde;

Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik. [Nahl suresi, 44]

Biz bu Kitabı, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye sana indirdik. [Nahl suresi, 64]

Bu âyet-i kerimeler, açıklamayı gerektiren âyetlerin bulunduğunu gösterdiği gibi, bunu açıklamaya Resulullah efendimizin yetkisi olduğunu da göstermektedir. Kur’an-ı kerimde her bilgi açık değildir. Peygamber efendimiz bunları vahiy ile öğrenmiş ve ümmetine bildirmiştir. İki hadis-i şerif meali de şöyledir:

Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi. (İ. Ahmed)

Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirdi. (Darimi)

İmam Şarani diyor ki:

Ma’lûmdur ki, Sünnet Kitâb üzere kaziyedir. Aksi değildir. Zira sünnet, Kur’ân-ı kerîmdeki icmallerin açıklanmasıdır. Müctehid imamlar, sünnetteki icmalleri bize açıklıyan âlimler olduğu gibi, onlara uyan âlimler de, onların sözlerindeki icmalleri bize açıklarlar ve bu kıyamete kadar böyle devam eder.

Aliyyülhavas (rahimehullah) ;

Buyurdu: Sünnet bize Kur’ândaki icmalleri bildirmeseydi, âlimlerden hiçbiri, fıkıhdaki sular ve abdest bahislerindeki hükümleri çıkaramaz, sabah namazının farzının iki, öğle, ikindi ve yatsının farzlarının dört, akşam namazının farzının üç olduğunu, bilemezdi. Aynı şekilde hiçbir kimse kıbleye dönüldükte yapılan duada , iftitahda ne söyleneceğini bilemezdi.

Tekbîrin nasıl olduğunu, rükû’ ve sücûd tesbihlerini, ta’dili erkânı, teşehhüde oturdukta ne okunacağını bilemezdi.Aynı şekilde bayram namazlarının nasıl kılınacağını, ay ve güneş tutulması namazlarını, cenaze, yağmur duası namazları gibi daha çok şeyleri kimse bilemezdi. Bunun gibi, zekâtın nisabını, orucun ve haccın şartlarını, alış veriş, nikâh, yaralama, kadılık ve fıkhın diğer bâblarının hüküm ve esaslarını bilen olmazdı. İmrân bin Husayn’e bir kimse, bizimle yalnız Kur’ânla konuş dedikte, İmrân ona: (Sen tam ahmaksın. Kur’ân-ı kerîmde farzların rek’atlarının sayısı açık olarak var mı? Yahud bunda sesli okuyun, diğerinde sessiz deniyor mu?) buyurdu. O kimse hayır dedi. İmrân bu sözü ile onu susturdu.

Yine Beyhakî Sünen’inde Müsâfir namazı bölümünde, hazreti Ömerden (radıyallahü anh) bildirir:

Hazret-i Ömere yolculukta namazın kasr edilmesi, ya’nî dört rek’atlı farzları iki rek’ât olarak kılmaktan soruldu ve: «Biz,  kitabda korku namazını buluyoruz, fakat seferî namazı bulamıyoruz» denildi. Sorana: «Ey kardeşimin oğlu [yeğenim], Allahü teâlâ bize Muhammed aleyhisselâmı gönderdi. Biz bir şey bilmeyiz. Ancak biz, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) yaptığını gördüğümüz şeyi yaparız. O, seferde, 4 rekatlı farzları iki kılardı. Onu teşrî’ eden Resûlullahdır (sallallahü aleyhi ve sellem)» buyurdu. Bu sözü iyi düşün. Çünkü çok güzeldir.

İmam Süyuti diyor ki:

“Şunu bilesiniz ki, usül ilminde maruf olan şartları taşıyan -kavlî olsun fiilî olsun- hadisler hüccetdir. Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadislerini inkar eden kimse küfre girer ve İslam dairesinden çıkar, yahudilerle, hıristiyanlarla veya Allahü teâlânın murad ettiği diğer kâfir fırkalarla beraber haşrolunur.” (Miftahu’l-cenne, s.18)

Mehazlar
1. İmam-ı Süyuti, Miftahu’l-cenne fi’l-ihticac bi’s-sunne (Sünnetin İslamdaki Yeri), Rağbet Yayınları, İst. (Tercüme: Doç Dr. Enbiya Yıldırım)
2. İmam-ı Şarani, Mizan-ül Kübra (Dört Hak Mezhebin Büyük Fıkıh Kitabı), Berekat Yayınevi, İst. (Tercüme: A. Faruk Meyan).

Bu haber 22070 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit




REDDİYELER

Şefaat İnancı Tembelleştiriyor mu?

Şefaat İnancı Tembelleştiriyor mu? Şefaat İnancı Tembelleştiriyor mu?

Devletleri çökerttiler Cemaatler de çökerse, her şey biter

Devletleri çökerttiler Cemaatler de çökerse, her şey biter Yusuf Kaplan'ın yerinde analizleri..

(c) 2014 - 2016 Bu web sitemizle biz kesinlikle bir inanca ve kişilere saldırı yapmıyoruz. Bu tamamen inandığımız değerlere, inanca saldıran bir zihniyeti deşifre ve bilgilendirme amacıyla, kaynak ve yorumlara dayalı özgür ifadenin savunulduğu bir web sitesidir. Olmamasını düşündüğünüz sayfa ve nedenlerini bize göndermeniz halinde, değerlendirip gerekli işlemi yapacağımızıda buradan bildiririz. Kaynak göstermek şartıyla alıntılar yapılabilinir! Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine yazılan faydalı yazılar..
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Alt Yapy: MyDesign